Tazminat avukatı haksız fiil sonucunda yaşadığınız maddi ya da manevi zararların telafi edilebilmesi için hukuki destek sağlamaktadır. Tazminat avukatları sadece dava açan kişi değil, dava açılan kişilerin de ihtiyaç duyabileceği kişilerdir.

Tazminat avukatı haksız fiil sonucunda yaşadığınız maddi ya da manevi zararların telafi edilebilmesi için hukuki destek sağlamaktadır. Tazminat avukatları sadece dava açan kişi değil, dava açılan kişilerin de ihtiyaç duyabileceği kişilerdir. Trafik kazası geçiren bir öğrenci, iş kazasında uzvunu kaybeden bir işçi ya da doktor hatası nedeniyle ömür boyu tedaviye mahkûm kalan bir hasta olabilirsiniz. Eğer böyle bir durumdaysanız, tazminat avukatına ihtiyaç duymanız kaçınılmaz olacaktır. Gerek tazminat hesaplama, gerekse haklarınızı korumak için tazminat avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.

Hangi Durumlarda Maddi Tazminat Talep Edilebilir?

Günlük hayatta karşılaşılan pek çok olay, bir kişinin diğerine zarar vermesiyle sonuçlanabilir. Bu zarar kimi zaman fiziksel olabilir, kimi zaman da doğrudan mal varlığına yansır. Bu tür somut zararlarda maddi tazminat gündeme gelir. Maddi tazminat talebi, zarar gören kişinin uğradığı kaybın parasal olarak telafisini amaçlayan hukuki bir haktır. Zararın nedeni çoğu zaman haksız fiildir. Örneğin bir trafik kazasında kişinin aracının zarar görmesi, bir işverenin gerekli iş güvenliği önlemlerini almaması sebebiyle çalışanın uzvunu kaybetmesi veya zamanında müdahale edilmeyen hastanın kalıcı sakatlık yaşaması gibi durumlar bu kapsama girer. Ancak zarar görenin sadece zarar görmesi yetmez; zararın hukuka aykırı bir davranış sonucu ortaya çıkmış olması gerekir. Hukukta bu bağ, "illiyet bağı" olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle, zararla haksız eylem arasında nedensellik bulunmalıdır. Ayrıca bu konuda zamanaşımı da dikkate alınmalıdır. Zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren belirli bir süre içinde dava açılmazsa, tazminat talebi düşer. Bu nedenle, hak kaybı yaşanmaması için kısa süre içinde tazminat avukatı ile iletişime geçilmesi gerekir.

Manevi Tazminat Açısından Aranan Şartlar

Manevi tazminat, kişinin ruhsal bütünlüğüne ya da kişilik haklarına yönelik bir saldırı sonucu duyduğu acı, elem ve sıkıntının hafifletilmesini amaçlar. Maddi tazminattan farklı olarak ölçülebilir bir zarardan değil, soyut nitelikteki bir mağduriyetten bahsedilir. Ama bu durum, her başvuranın manevi tazminat alabileceği anlamına gelmez. Türk Borçlar Kanunu, manevi tazminatı istisnai bir talep olarak düzenlemiştir. Dolayısıyla, sadece ağır hak ihlallerinde mahkemeler bu talebi kabul eder. Örneğin bir doktorun açık bir ihmal sonucu hastanın yüzünde iz kalmasına yol açması, bir işverenin çalışanına yönelik sistematik psikolojik baskı uygulaması ya da özel hayatın gizliliğinin ihlali gibi durumlarda manevi tazminat gündeme gelebilir. Yargıtay, manevi tazminat taleplerinde mağduriyetin detaylarına, olayın yankısına ve tarafların sosyal durumlarına bakar. Talep edilen miktarın makul olması ve ispat yükünün sağlam delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir? Yargıtay Kriterleri ve Hesaplama Yöntemleri

Tazminat hesaplama konusu, hem hukukçular hem de mağdurlar için en merak edilen konulardan biridir. Mahkemeler, maddi tazminat hesaplamalarında zararın miktarını belirlerken bazı kriterlere başvurmaktadır. Bu konuda dikkat edilen ilk şey, mağdurun uğradığı gerçek kayıptır. Örneğin iş gücü kaybı varsa kişinin yaşı, mesleği, gelir durumu ve maluliyet oranı gibi değişkenler dikkate alınır. Araç zararlarında piyasa rayiç bedeli, onarım faturaları ve değer kaybı raporları değerlendirmeye alınır. Manevi tazminatta ise tazminat hesaplama daha soyut bir zemine dayanır. Bu tür davalarda hakimin takdir yetkisi geniştir; ancak emsal kararlar yönlendirici nitelik taşır. Yargıtay içtihatlarına göre, tazminat miktarı mağdurun zararını karşılayacak nitelikte olmalı, ancak karşı tarafı cezalandırma amacı gütmemelidir. Ayrıca mahkemeler, aynı türdeki olaylara benzer miktarlarda tazminat belirleyerek hukuki dengeyi de sağlamaktadır.

Tazminat Hukuku Uzmanı Hangi Tür Davalarla İlgilenir?

Tazminat hukuku, geniş bir dava yelpazesini kapsar. Bu alanda uzman olmuş bir avukat, hem mağdurun haklarını savunur hem de aleyhine tazminat davası açılan kişiyi temsil edebilir. Tazminat hukuku uzmanlarının ilgilendiği dava türleri arasında;

  • Trafik kazaları,
  • İş kazaları,
  • Doktor hataları,
  • Sözleşmeye aykırılık,
  • Kişilik haklarına saldırı gibi konular başı çeker.

Ayrıca boşanma nedeniyle açılan manevi tazminat talepleri de bu kapsamda değerlendirilir. Tazminat hukuku uzmanı yalnızca kanunu değil, aynı zamanda uygulamadaki detayları da yakından takip etmelidir.

Trafik Kazalarında Açılabilecek Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Trafik kazaları, ülkemizde en sık karşılaşılan tazminat nedenlerinden biridir. Bir kaza sonrası hem maddi zarar (araç hasarı, iş gücü kaybı, tedavi masrafları) hem de manevi zarar (travma, kalıcı iz, doku kaybı, his kaybı) ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, kazazedeler kazaya sebep olan aracın sigorta şirketine maddi, kazaya sebebiyet veren kişiye ise maddi ya da manevi tazminat davası açabilirler. Sigorta poliçesi kapsamındaki zararlar için öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir. Zararın poliçe kapsamını aşması ya da red cevabı alınması halinde, dava yoluna gidilir. Ayrıca, kaza sonucu hayatını kaybeden kişinin yakınları da destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilir. Manevi tazminat talepleri ise kazanın ağırlığına, mağduriyetin boyutuna ve tarafların ilişkisine göre değerlendirilir. Bu alanda düzenli içtihatların izlenmesi, hem talep miktarının belirlenmesi hem de başvuru sürecinin hukuka uygun yürütülmesi açısından gereklidir.

Ecri Misil Nedir? Haksız İşgalden Doğan Tazminat Davalarının Detayları

Ecri misil, bir malın sahibinden izinsiz olarak kullanılması halinde, bu kullanım nedeniyle ödenmesi gereken tazminatı ifade eder. Genellikle taşınmaz mallar üzerinden gündeme gelen ecri misil davaları, özellikle miras ortaklığı, kira sözleşmesinin feshi ya da tahliye davaları sonrasında önem kazanır. Mal sahibi, haksız olarak kullanımda bulunan kişiden bu süreç boyunca yoksun kaldığı kira bedeline denk bir tazminat talep edebilir. Burada önemli olan nokta, kullanımın malik rızası dışında gerçekleşmiş olmasıdır. Mahkemeler, ecri misil miktarını tespit ederken taşınmazın rayiç kira değerine, kullanım süresine ve bölgesel emlak verilerine göre değerlendirme yapar.

İş Kazası Mağdurları İçin Maddi ve Manevi Tazminat Süreci Nasıl İşler?

İş kazaları, hem mağdur hem de ailesi için fiziksel, ekonomik ve duygusal açıdan ağır sonuçlar doğurabilmektedir. Bu tür olaylarda işverenin gerekli iş güvenliği önlemlerini almamış olması, hukuki sorumluluğun temelini oluşturur. İş kazası geçiren işçi, SGK üzerinden sağlanan hakların yanı sıra işverene karşı tazminat davası da açabilir. Tazminat davası, hem maddi zararları (tedavi giderleri, geçici ya da kalıcı iş göremezlik) hem de yaşanan manevi zararları kapsayacak şekilde yapılandırılır. İş mahkemelerinde yürütülen bu davalarda işverenin kusuru oranında bir tazminat belirlenir. Tanık ifadeleri, işyeri kayıtları ve bilirkişi raporları en önemli deliller arasındadır. Ayrıca iş kazası sonucu yaşamını yitiren işçilerin yakınları da destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Dava süreci teknik detaylar içerdiği için uzman bir avukatın rehberliğiyle yürütülmesi tavsiye edilir.

Sözleşmeye Aykırılık Halinde Açılabilecek Tazminat Davaları

Taraflar arasında yapılan sözleşmeler, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesini amaçlar. Ancak bazı durumlarda taraflardan biri yükümlülüklerini ihlal edebilir. Bu tür sözleşmeye aykırılıklar nedeniyle maddi kayba uğrayan taraf, tazminat talebinde bulunabilir. Özellikle inşaat sözleşmeleri, hizmet alım sözleşmeleri, ticari satışlar ve kira sözleşmeleri bu tür davalarda öne çıkar. Mahkemeler, sözleşmenin içeriğine, ihlalin niteliğine ve zarar miktarına göre tazminat belirler. Örneğin taahhüt edilen tarihte teslim edilmeyen bir taşınmaz ya da eksik yapılan bir iş nedeniyle doğan zarar için tazminat davası açılabilir. Sözleşmenin ihlal edildiği durumda önce ihtar çekilmesi, ardından dava açılması gerekir. Sözleşme ve ek belgeler, hesap çizelgeleri ve iletişim kayıtları delil olarak kullanılabilir. İhlalin kasıtlı olup olmaması da tazminat miktarını etkileyen faktörlerden biridir.

Hakaret, İftira ve Kişilik Haklarının İhlali Durumlarında Tazminat Talebi

Kişilik hakları, bireyin onuru, itibarı, özel yaşamı ve bedensel bütünlüğü gibi temel değerlere dayanır. Bu değerlere yönelik saldırılar, hem cezai yaptırımlar hem de tazminat talepleri doğurabilir. Özellikle sosyal medyada artan hakaret, iftira ve özel hayatın ihlali gibi eylemler, mahkemelerin gündemini sıkça meşgul etmektedir. Bu tür saldırılar sonucu açılacak davalarda, mağdurun kişilik haklarının ciddi şekilde zedelendiğinin ispatı gerekir. Delil olarak ekran görüntüleri, tanık beyanları, adli raporlar kullanılabilir. Mahkemeler, saldırının yoğunluğu, tekrar durumu ve kamuoyu üzerindeki etkisine göre manevi tazminat miktarını belirler.

Tecrübeli Bir Tazminat Avukatına mı İhtiyacınız Var? Haklarınızı Korumak İçin İletişime Geçebilirsiniz

Tazminat davaları, sadece hukuki değil aynı zamanda insani boyutları da olan bir dava sürecidir. Hangi durumda ne kadar tazminat talep edilebileceğini bilmek, zamanında başvuru yapmak ve hakkınızı yasal zeminde savunmak uzmanlık gerektirir. Bu nedenle tecrübeli bir tazminat avukatıyla çalışmak şarttır. Bizimle iletişime geçerek detaylı bilgi alabilir, haklarınızı daha güçlü savunabilirsiniz.

YAZININ KAYNAĞI İÇİN TIKLAYINIZ.