Gezi güzel ama yorucu olduğu kesin..

Neden?

İstanbul-Madrid yaklaşık 4 saat, Madrid-Havana 10 saat uçmak hakikaten yıpratıyor insanı..

Gelelim ilginç bir o kadar trajik olaya..

Madrid-Havana uçuşu için FLY2-WORLD (İspanyol) Havayolu şirketine ait Airbus-350 uçağı 400 yolcuyla havalandı.. 

Havana’ya indik ve valizlerin gelmesini bekledik..

Sıkı durun şimdi!

Gruptan 2 kişinin valizi gelmedi..

Evet ya, aynen valiz çıkmadı..

Sebep?

Uçak kapasitesi dolmuş, takriben 100 yolcunun valizleri bırakılmış..

Böyle bir şey olabilir mi?

Maalesef oldu..

Çıkardığım ders:

Uzak seyahatlerde yanına aldığın bagaj valizine ya da çantana mutlaka acil kullanabileceğin eşya koymalısın. Çünkü böyle bir durumda hele Küba gibi ülkede giyecek yoktur, abartmıyorum DON bile bulamazsın..

Gezi bitti, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında pasaport kontrolüne geçtik. İşte Türk vatandaşları ve yabancılar diye ayrılmış koridorda sıra bekliyoruz. Bizim sıraya 5-6 yabancı uyruklular da girmiş ve bekliyorlar. Sıra onlara geldi ve ne oldu?
Pasaport polisi kabul etmedi, geri çevirdi..
Sıra bana gelince pasaport polisine teşekkür ettim.
‘Neden abi?’ dedi..
‘Sayın memurum, bize dışarıda gösterilen muamele karşısında az bile yaptınız, mütekabiliyet ilkesi gereği doğru hareket budur.’ dedim..

Gelelim grup gezginlerinin benim zihnimde yarattıkları imaja, tabii hepsinin affına ve hoşgörüsüne sığınarak yazıyorum.. 

Whatsapp Image 2024 02 06 At 12.02.45

Aydın Bey: 
Bana göre ‘ONLİNE AYDIN’ kod adını rahatlıkla ifade edebilirim. Yahu arkadaş dağda-taşta, şehirde-kırsalda, kıyıda-karada kısaca aklına gelebilecek her yerde internete bağlıydı ve hep ONLİNE kaldı. Sanki ELON MUSK uydularından yararlanıyordu..

Hülya Hanım: 
Tam bir grup yıldızıydı. Sanki gökyüzündeki milyonlarca yıldızdan birisinin yeryüzünde yansımasıydı. Hatta daha da abartıyorum, Birmingham kraliyet sarayından ışınlanmış ve bizim geziye katılmış..

Ali Bey: 
Marjinal mi desem, hard mı desem, ölçüsüz mü desem bilemiyorum ama müthiş şakacı, gırgırcı arkadaşımız sayesinde çok güldük çok..

Arife Hanım:
Cesur, gözü kara, çok meraklı ve insan analistti (Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde çalışırsa) olup davranışların filmini çeker ve raporuna yazar.. 

Gülizar Hanım:
Çok telaşlı, çok kaygılı, her şeyin en ince detayına kadar inen ve garantiye almaya çalışan hanımefendi olup bir o kadar da pozitif enerjilidir..

Berkay Bey:
İlginç bulduğum insanlardan birisi olup yaşamı tam bir başarı hikayesiyle doludur. Kısaca özetlersem; 18 yaşına kadar futbolcu, 22 yaşına kadar Spor öğretmeni, sonra PİLOT, evet, bildiğiniz uçak pilotu. Ehh bu kadarı bile yeter..

Son olarak rehberimiz Mehmet Bey:
Yıllanmış şarap gibi olgun, sabırlı, elbette BİLGİ KÜPÜ olup herkesin derdine derman olmaya çalışan, erdemli insan diyebilirim..

Son söz:
KÜBA-MEKSİKA destinasyonunda artık eminin ki EJDER TURİZM çok mesafe kaydetmiş olup katılmak isteyenlere tereddütsüz ve gözü kapalı önerebilirim..

Yeni yazımda görüşmek üzere sağlıklı ve sevgiyle kalın..
Sokak Gazetecisi
Bucak-BURDUR