EVDE KAL HAYATTA KAL  SARS, MERS, Derken CORONA çıktı..

Bu CORONA virüsü, SARS’ın akrabası yani kuzeniymiş. Ciddi söylüyorum; CORONA virüsünün RNA yapısı SARS virüsü benzeriymiş..

Neyse kaderimiz dışında yapılacak bir şey yoktur.. Bu bağlamda aldığımız tedbirlerle elbette yeni bir kader oluşturmaya çalışacağız..
20 küsur gündür evdeyim.. 
‘’EVDE KAL HAYATTA KAL’’ sloganını sosyal medyada bolca kullandım..

İtalya, İspanya ve ABD başta olmak üzere dünyanın neredeyse yüzde 90’nında CORONA virüsü görüldü ve özellikle yaşlı insanları silindir gibi ezdi, geçti..

Dünya ölçeğinde anladık ki bu küresel salgına karşı önümüzde bazı seçeneklerimiz vardı:

İlki en az 1 ay süreyle tüm ülkeyi eve kapatmak yani sokağa çıkarmamak, 

Diğer şık vakanın çıktığı illeri karantina (Giriş-çıkışı engellemek) altına almak,

Bir diğeri ise umre dahil yurtdışından her kim gelirse gelsin; mutlaka 14 gün karantinaya almak..

Peki, biz ne yaptık?

Hepsinden biraz biraz aldık, karma yeni bir model uyguladık..

Nasıl?

Sokağa çıkma yasağı koyduk ama sadece 65 yaş üstüne..

Vakanın çıktığı il-ilçe-belde karantina altına almak yerine şüphelileri evinde takip ettik (30 Mart sonrası bu uygulama başladı.)..

Şubat-20’sinden, ilk vakanın resmi olarak duyurulduğu 11 Mart gününe kadar yurtdışından gelen 370 bin kişi karadan, havadan, denizden ülkemize giriş yaptı. Bulduklarımızın ateşini ölçtük ve yallah içeri. Velhasıl virüs biraz gecikmeli olarak bağıra-bağıra Türkiye’ye girdi..

Asıl mesele neydi?

Görünmez düşman CORONA virüsünü ülkeye sokmamaktı..

Eğer bunu başarabilseydik ‘’Türkiye-Türk Devleti’ dünya çapında tarihe altın harflerle yazılan BAŞARILI ÜLKE olacaktı..

Olan oldu, bundan sonrası ne olacak?

Valla sirkülasyon hangi ilimizde çoksa vaka sayısı orada çok olması doğaldır. İstanbul ilinin en çok ölüm ve vakanın olması beni şaşırtmadı..

Burdur’umuzun 2 vakası olması çok sevindiricidir. O vakaların da özel bilgim dahilinde Burdur dışından taşındığını söyleyebilirim..

İlk günden beri tüm tanıdıklarıma, yöneticilerimize hep aynı iddia da bulundum:

‘’Dışarıdan ithal etmezsek Bucak’ta bu virüs görülmez..’’

İnşallah Bucak’ımız bu virüsle tanışmayacaktır..

Bir dahaki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! 

SOKAK GAZETECİSİ
Ömer Özdamar