Allah var ya, en başta Sağlık Bakanımız ve hükümetimiz işi çok ciddiye aldı ve daha vahim sonuçlar yaşanmaması için her türlü tedbirleri aldı.

Vatandaş olarak ne kadar teşekkür etsek azdır..
Türkiye’de KORONA VİRÜS salgınının hangi boyutta yaşanacağını 15 gün içinde hep beraber görürüz herhalde.. 
Temennim odur ki İtalya’nın dramını ve trajedisini yaşamayız..

Aralık-2019’dan itibaren Sağlık Bakanlığı’nca dışarıdan virüs girmemesi için havalimanlarında, gümrüklerde farklı metotlarla önlem alındı ancak belki de bu süreçte tek kusuru umreden dönenlerin karantina uygulamasını evlerinde yaptırmasıdır. Bu hatadan son gelen grupta ise dönüldü ve 14 günlük karantina süreci devlet eliyle işletildi..
Şubat-Mart aylarında umre ziyaretlerine izin verilmemesi ideal olacakmış ama küresel bazda olur böyle öngörülemeyen hatalar..

Bundan sonra yazacaklarım tamamen benim komplo teorilerim olup fazla ciddiye almayın tavsiyesinde bulunurum..
 
‘Küresel Pandemi’ ilan edilinceye kadar dünyada her devlet, her kurum zamana-duruma-konjonktüre  uygun yalan söyledi.. 
Panik ve kargaşayı önlemek için doğruları çırılçıplak paylaşmadı..

Mesela Çin hasta ve ölüm rakamlarında gerçeği tam yansıttığına asla inanmıyorum.. 
Nasıl bu kanıya vardım?
Geçen gün sosyal medyada, televizyon kanallarında sürekli dönen bir video izledim. 
Neydi o video?

KORONA VİRÜS’ün ilk çıktığı kent olan WUHAN’da bir hastane kapatılma töreni yapılıyor ve doktorlar maskelerini çıkarıyor ya, işte bu algı videosunda doktorların hepsi ama hepsi 20-25 yaşında görünüyor. 
Ehee yaşlı doktorlar (40-50 yaşlarında) nereye gitmiş?.. 
Benim tahminim Çin’de en az 1 milyon ölüm var ancak saklanıyor ve 2 bin ölüm var deniyor, elbette yersen tabii..

‘Bence ilk vakayı bile zamanında açıklamadı Çin, mızrak çuvala sığmayınca dünyayı 14 Aralık 2019 günü bilgilendirdi’ öngörümü söyleyebilirim..
Bu ülkede medya tamamen devlet kontrolünde olup yönetimin istemediği bilgi sızmaz, yayınlanmaz. Kısaca şeffaflık uygulaması sıfırdır. 

Diğer yandan ‘Doğal Seleksiyon’  olarak adlandırılan ‘Darwin Teorisi’ aklıma geliyor.. 
Nasıl?
Dünyamızda yaşanan KORONA VİRÜS salgınıyla ‘Doğal Seleksiyon’ gerçekleşiyor.. 
Peki, ne demektir ‘Doğal Seleksiyon’?
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar yaşamdan gidiyor, bağışıklık sistemi kuvvetli olanlar yaşamda kalıyor.. 
Haliyle 65 yaş üstündekiler dezavantajlı durumdadır çünkü insan doğası gereği bağışıklık sistemi önceki yaşlara göre daha zayıftır..

İngiltere resmen doğal seleksiyona izin veriyor. Salgının artmaması için hiçbir tedbir almıyor. Okullar açık, fabrikalar çalışıyor, böylece tüm İngiliz vatandaşları bu virüsle enfekte olsun yani bulaşsın; sonuçta kalanlar kalır, gidenler gider felsefesini maalesef etik olmayan realiteyi İngiliz sağlık sisteminde uygulanıyor. Yaptıkları modellemede İngiliz halkının yüzde 80’nine virüs bulaşacak ve 160 bin kişi ölecek. Ancak riskli bir kumar oynandığı kanaatindeyim.
Neden?
Zamanlaması çok uzun sürebilir ve ölenlerin sayısı milyonla ölçülebilir..

Son komplo teorim: 
Dünyamızda  ‘’CORONA VİRÜS ÖNCESİ ve SONRASI’’ diye çağa başlıyoruz.. Hiçbir devlet, hiçbir toplum CORONA VİRÜS ÖNCESİ şekliyle kalamaz. Değişmeye, dönüşmeye mecburdur..

Bir dahaki düşünce-yorum yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! 

SOKAK GAZETECİSİ
Ömer Özdamar