Kayyumluk, bir kişinin veya kuruluşun kendi başına işlerini yürütemediği durumlarda uygulanan bir tedbirdir.

Kayyumluk, aşağıdaki durumlarda atanabilir:

  • Bir kişinin veya kuruluşun yasal temsilcisinin bulunmaması veya görevini yerine getirememesi durumunda. Örneğin, bir kişinin vefat etmesi veya kısıtlanması durumunda, mirasçıları veya vesayet makamı tarafından kayyum atanabilir.
  • Bir kişinin veya kuruluşun mal varlığının korunması veya doğru şekilde yönetilmesi gerektiği durumlarda. Örneğin, bir kişinin borcundan dolayı mallarına haciz konulması durumunda, alacaklı tarafından kayyum atanabilir.
  • Bir kişinin veya kuruluşun faaliyetlerinin kamu yararına uygun şekilde yürütülmesi gerektiği durumlarda. Örneğin, bir vakıf veya dernekte yönetim kurulunun görevini yerine getirememesi durumunda, mahkeme tarafından kayyum atanabilir.

Kayyum Nedir Niçin Ve Hangi Durumlarda Atanır (2)

Kayyumlar, atandıkları görevle ilgili olarak, ilgili yasa ve yönetmeliklere göre hareket etmek zorundadır. Kayyumların görev ve yetkileri, kayyumun atandığı kişiye veya kuruluşa göre değişiklik gösterebilir.

Türkiye'de kayyumluk, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu gibi kanunlarda düzenlenmiştir. Kayyumluk konusundaki uygulamayı yönlendiren en önemli mevzuat ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından çıkarılan Kayyumluk Yönetmeliği'dir.

Kayyumluk, bir kişinin veya kuruluşun özgürlüklerini kısıtlayan bir tedbirdir. Bu nedenle, kayyumluk kararının verilmesinde gerekli özenin gösterilmesi ve kayyumun görevlerinin makul bir süre içinde sona erdirilmesi gerekir.