Evliliğin temelden sarsılması: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, boşanma davasının en yaygın nedenidir. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin birlikte yaşamalarını imkansız hale getiren bir durumdur. Evlilik birliğinin temelden sarsıldığını gösteren bazı durumlar şunlardır:

  • Eşlerden birinin zina yapması
  • Eşlerden birinin kasten eşini veya çocuğunu öldürmesi, eşini veya çocuğunu yaralaması, eşine veya çocuğuna eziyet etmesi
  • Eşlerden birinin ağır derecede psikolojik veya fiziksel şiddet uygulaması
  • Eşlerden birinin kumar, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı olması
  • Eşlerden birinin sürekli olarak eşini veya çocuğunu ihmal etmesi
  • Eşlerden birinin eşine veya çocuğuna karşı sorumsuz davranması

Eşin terk etmesi: Eşin terk etmesi, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir. Eşin terk etmesi, eşlerin birlikte yaşamalarını imkansız hale getiren bir durumdur. Eşin terk edilmesi, evlilik birliğinden çekilmesi ve eşiyle birlikte yaşamaya devam etmek istememesi anlamına gelir.

Eşin zina yapması: Eşin zina yapması, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir. Zina, evli bir kişinin evlilik dışı bir ilişkiye girmesi anlamına gelir.

Eşin kasten eşini veya çocuğunu öldürmesi, eşini veya çocuğunu yaralaması, eşine veya çocuğuna eziyet etmesi: Eşin kasten eşini veya çocuğunu öldürmesi, eşini veya çocuğunu yaralaması, eşine veya çocuğuna eziyet etmesi, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir.

Eşlerden birinin ağır derecede psikolojik veya fiziksel şiddet uygulaması: Eşlerden birinin ağır derecede psikolojik veya fiziksel şiddet uygulaması, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir.

Eşlerden birinin kumar, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı olması: Eşlerden birinin kumar, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı olması, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir.

Eşlerden birinin sürekli olarak eşini veya çocuğunu ihmal etmesi: Eşlerden birinin sürekli olarak eşini veya çocuğunu ihmal etmesi, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir.

Eşlerden birinin eşine veya çocuğuna karşı sorumsuz davranması: Eşlerden birinin eşine veya çocuğuna karşı sorumsuz davranması, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni olarak kabul edilebilir.

Kadınlar, boşanma davasında aşağıdaki taleplerde bulunabilirler:

Kadınların Boşanma Hakları Nelerdir

Boşanma: Boşanma talebi, evlilik birliğinin sona ermesini sağlayan bir taleptir.

Tedbir nafakası: Tedbir nafakası, boşanma davasının devam ettiği süre boyunca eşlerden birinin diğer eşe verdiği nafakadır. Tedbir nafakası, eşlerden birinin geçimini sağlamak için gereklidir.

Yoksulluk nafakası: Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, ekonomik durumu yetersiz olan eşin diğer eşten aldığı nafakadır. Yoksulluk nafakası, eşin geçimini sağlamak için gereklidir.

Çocuk ile kişisel ilişki kurma: Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, her iki ebeveyn de çocukla kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Çocuk ile kişisel ilişki kurma, çocuğun velayet hakkı sahibi ebeveynle birlikte yaşamaması durumunda, çocuğun diğer ebeveynle görüşebilmesini sağlar.

Velayet hakkı: Velayet hakkı, çocuğun bakım ve eğitiminden sorumlu olan ebeveyndir. Velayet hakkı, boşanma davasında eşler arasında tartışılır.

Mal paylaşımı: Evlilik birliği içerisinde edinilen mallar, boşanma davasında eşler arasında paylaşılır. Mal paylaşımı, eşlerin evlilik birliği içerisindeki katkılarını göz önünde bulundurarak yapılır.

Kadınlar, boşanma davasını kendileri açabilirler veya bir avukata vekalet vererek açabilirler. Boşanma davasının ne kadar süreceği, davanın karmaşıklığına ve tarafların uzlaşmaya istekli olup olmamasına bağlıdır.