Denizli'de, 4500 yıl öncesine ait Sümerce çivi yazısı tabletinin çözülmesiyle tarihi bir keşfe imza atıldı. 1929 yılında Mezopotamya'da bulunan ve 1937'de tercüme edilen tabletin parfüm tarifi içerdiği anlaşıldı. Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, bu antik parfümün formülünü kullanarak parfümü yeniden üretmeyi başardılar.
4500 Yıllık Parfümün Yeniden Yapımı
Sümer çivi yazısıyla yazılmış tablet, 1937 yılında Alfred Pohl tarafından tercüme edilmiş ve şu anda Jena Üniversitesi'nde saklanıyor. Pamukkale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve doktora öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, Sümerce tabletin parfüm tarifini inceledi. Tablet üzerindeki 17 farklı parfüm maddesinin karışımını kullanarak hem katı hem de sıvı formda antik parfümü yeniden ürettiler. Bu çalışmanın adı “Medeniyetin Güneşi: 4500 Yıllık Kokunun Yeniden Doğuşu” olarak belirlendi.
Tarihi ve Kültürel Önemi
Prof. Dr. Yusuf Kılıç, bu parfümün, Sümer Kraliçesi Puabi tarafından kullanıldığı bilinen dünyanın en eski parfümü olduğunu vurguladı. Sümer toplumunun parfümü ritüel amaçlarla ve günlük yaşamda kullandığını belirten Kılıç, “Bu parfümün yeniden üretimi, tarihi ve kültürel değerlerin yanı sıra ekonomik açıdan da büyük bir potansiyel taşıyor” dedi.
Sümer Parfümünün Kullanımı
Sümerliler, katı parfümü özel bir uygulama yöntemiyle kullanıyorlardı. Parfüm, avuç içindeki damarlarına sürüldükten sonra kokunun daha kalıcı olması için kulak altındaki damarlara da uygulanıyordu. Prof. Dr. Kılıç, bu uygulamanın kokunun etkisini artırdığını belirtti.
Seri Üretim ve Destek Talepleri
Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve Meryem Karakurt Göksel, 4500 yıllık parfümün seri üretimine geçmek için gerekli desteği bekliyorlar. Parfümün tarihi ve kültürel değerinin yanı sıra ekonomik değerinin de olacağına inanıyorlar. Ayrıca, antik parfümün yanı sıra şişelerde bulunan sıvı parfüm formüllerinin de üretim sürecine dahil edilmesi planlanıyor.
Gelecek Hedefleri ve Çalışmalar
Doktora öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, bu çalışmanın tarih, eski çağ tarihi, coğrafya, botanik ve arkeobotanik gibi çeşitli disiplinlerle yapıldığını belirtti. Göksel, “Çalışmalarımızın amacı, binlerce yıl önce kullanılan bu kokuyu günümüze taşımak ve dönemin hislerini yeniden yaşatmaktır” dedi. Ayrıca, parfümün içeriğinde gül, safran, misk ve amber gibi değerli kokular bulunduğu ifade edildi.