Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada sanık Uçar, uzun süredir Hüseyin Mete tarafından haraç istendiğini, tehdit ve baskı altında kaldığını iddia ederken, maktulün ailesi ise olayın planlı bir cinayet olduğunu savunarak en ağır cezanın verilmesini talep etti.
Sanık Ramazan Uçar: "Hüseyin Mete Silahımı Çaldı, Para İstedi, Ailemi Tehdit Etti"
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan sanık Ramazan Uçar, savunmasında Hüseyin Mete ile daha önce bir tanışıklığı veya husumetinin olmadığını belirtti. Olaydan yaklaşık bir hafta önce bir mekânda tanıştıklarını, ancak sonrasında Mete'nin silahını çaldığını iddia etti. Uçar, Mete'nin kendisinden başlangıçta 15 bin, ardından 50 bin ve son olarak 60 bin TL haraç istediğini öne sürdü. Ayrıca Mete'nin sürekli arayarak ailesine yönelik "Kendi silahının mermisini yersin, eşinin çalıştığı yeri biliyorum" gibi sözlerle tehdit ettiğini savundu.
Uçar, ruhsatlı silahını geri almak için savcılığa suç duyurusunda bulunmaya giderken Mete'nin kendilerini tehdit ettiğini ve "Buradan sağ çıkamazsınız" dediğini belirtti. Bu durum üzerine, devlet memuru olan arkadaşı Ömür'ün korktuğunu ve "Parayı verip kurtulacağız" dediğini aktardı. Bankadan çektikleri parayı Mete'ye verdiklerini ve tanımadıkları biri aracılığıyla silahını geri aldığını ifade etti. Ancak Mete'nin daha sonra "Ömür cezasını çekti, sıra sende, 50 bin TL vereceksin" dediğini ve o günkü bin 200 TL'lik kahvehane hasılatını da aldığını iddia etti. Sonrasında da haftalık 2 bin TL "ceza parası" alacağını söylediğini belirtti.
"Olay Günü Panikledim, Ateş Ettim"
Olay günü yaşananları da anlatan Ramazan Uçar, sanayide alkol aldıktan sonra olayın yaşandığı restorana gittiğini söyledi. Hüseyin Mete'nin sürekli arayıp para sormasından bıktığı için onu engellediğini belirtti. Restorana girdiğinde kimse olmadığını ve tedirgin olduğunu ifade eden Uçar, ikinci bardağını içerken Hüseyin Mete'nin geldiğini ve yanına oturduğunu aktardı.
Uçar, Mete'nin kendisine selam verdiğini ancak kendisinin almadığını, Mete'nin ise "Neden selamımı almadın? Beni engellemişsin, seni bulamayacağımı sandın, attığın her adımdan haberim var" dediğini söyledi. Mete'ye kızgın olduğu için muhatap olmadığını ve Mete'nin "Burada yiyip içeceğim, hesabı sen ödeyeceksin, silahına mı güveniyorsun? Yoksa evde bana sıkardın" dediğini iddia etti. Bu sözler üzerine sinirlenip silahını beline dayadığını ancak sonra vazgeçtiğini belirtti. Mete'nin silahı fark ederek "Kameraya dua et, hesabını dışarıda keseceğim" dediğini, bu tehdit ve küfürler yüzünden psikolojisinin bozulduğunu ve bir el ateş ettiğini söyledi. Hüseyin Mete'nin üzerine gelmesiyle panikleyerek korktuğunu ve kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını ifade etti. Mekândan çıktıktan sonra kaçmayı düşündüğünü, silahı bir ağacın altına gömdüğünü ve daha sonra polise teslim olarak silahın yerini gösterdiğini belirtti. Olaydan dolayı çok üzgün ve pişman olduğunu dile getirdi.
Maktulün Ailesi: "Olay Tasarlanarak Gerçekleşti, En Ağır Cezayı Talep Ediyoruz"
Hüseyin Mete'nin babası Nihat Mete, sanık Ramazan Uçar'ın olayın öncesinde etrafındakilere mekânda Hüseyin'i öldüreceğini anlattığını düşündüğünü belirterek, olayın tasarlanarak gerçekleştiğini ve sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
Hüseyin Mete'nin annesi Sevilay Mete ise, silah olayını duyduğunda oğluna çok kızdığını, oğlunun kendisine "Bana yanlış yaptılar" dediğini aktardı. Oğlunun silahı sahiplenmek için değil, Ramazan'ın mekan sahibini vurmayı düşündüğü için aldığını ve para istemediğini söylediğini belirtti. Annesi de sanığın bu olayı tasarlayarak yaptığını düşündüğünü ve en üst cezayı almasını istedi.
Hüseyin Mete'nin kız kardeşi Nilgün Mete de, ağabeyinin kendisine telefonla olayları anlattığını söyledi. Ramazan'ın mekanlarda ağabeyinin adını kullanarak yiyip içip borç yaptığını, bu konuyu konuşurken aralarında arbede çıktığını ve Ramazan'ın mekan sahibiyle husumet yaşadığını ifade etti. Ramazan'ın daha sonra arabadan silahı istediğini, bu sırada çıkan arbedede ağabeyinin silahı aldığını ve "Silah taşımayı öğrendiğinde silahı benden alırsın" dediğini belirtti. Kız kardeşi de ağabeyinin para istemediğini, Ramazan'ın silahı geri alabilmek için 10 bin lira teklif ettiğini söyledi. Ağabeyinin Ramazan'ın mekanlarda kendisini sorduğunu ve aradığını anlattığını aktaran Nilgün Mete, sanığın bu olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini düşündüğünü ve en yüksek şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Olay, 31 Ekim 2024 tarihinde Burdur merkez Sinan Mahallesi'ndeki bir restoranda meydana gelmiş, Ramazan Uçar'ın Hüseyin Mete'ye 6 el ateş etmesinin ardından Mete olay yerinde hayatını kaybetmişti. Uçar, kısa sürede yakalanarak "kasten öldürme" suçundan tutuklanmış ve hakkında "tasarlayarak kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.