MAKÜ Bilim Kafe’de ‘Empati ile Yaşlanmak’ konusu ele alındı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Bilim İletişim Koordinatörlüğü tarafından organize edilen etkinlik, Taş Oda Konağı’nda gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmasını Bilim İletişim Koordinatörü Doç. Murat Kara yaptı. Kara, Bilim Kafe’nin amacının üniversitede üretilen bilgi ve birikimi toplumun tüm kesimleriyle paylaşmak olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bilimi yalnızca akademik çevrelerde sınırlı tutmak istemiyoruz. Çocuklardan gençlere, yaşlılardan çalışan kesimlere kadar toplumun her bireyine bilimi ulaştırmayı önemsiyoruz. Bu etkinliklerle, doğru bilgiyi ehil kişilerden duymak ve herkesin hayatına dokunacak paylaşımlar yapmak istiyoruz. Bugünkü konumuz da toplumumuzun ortak gerçeği olan ‘yaşlılık’. Hepimizin bir gün karşılaşacağı bu süreci anlamak ve anlamlandırmak çok kıymetli.”

“Yaşlılığa empatiyle yaklaşmalıyız”

Etkinlikte, MAKÜ Yaşlılık Araştırmaları Merkezi (YAŞAM) Müdürü ve Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Say Şahin, ‘Empati ile Yaşlanmak’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Şahin konuşmasında yaşlılığın yalnızca biyolojik bir süreç olmadığını, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve kültürel yönleri olan çok boyutlu bir olgu olduğunu vurguladı.

“Yaşlanma hepimizin ortak kaderi. Bu süreci yalnızca tıbbi yönleriyle değil, insani yönleriyle de kavramamız gerekiyor” diyen Şahin, özellikle empati kavramının yaşlılık sürecinde hem yaşlı bireyler hem de toplum için kritik bir rol oynadığını ifade etti.

Şahin sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün yaşlılık denildiğinde çoğu zaman akla yalnızlık, hastalık ya da bakım ihtiyacı geliyor. Oysa yaşlılık aynı zamanda deneyim, bilgelik ve hayatın farklı bir evresini temsil eder. Yaşlı bireylere empatiyle yaklaşmak, onların duygu ve düşüncelerini anlamak, onlara değer verildiğini hissettirmek hem bireysel mutluluk hem de toplumsal bütünlük açısından çok önemlidir. Hepimiz bir gün yaşlanacağız; dolayısıyla bugün büyüklerimize nasıl yaklaşıyorsak, yarın bize de öyle yaklaşılacak.”

Şahin, toplumsal yaşamda yaşlı bireylerin yalnız bırakılmaması gerektiğini belirterek ailelere, gençlere ve sosyal kurumlara önemli görevler düştüğünü söyledi. “Yaşlılık, birey için bir yavaşlama dönemi olabilir ama bu onların hayatla bağlarını koparmaları anlamına gelmemeli. Sosyal hayatın içinde aktif kalmaları, üretkenliklerini sürdürebilmeleri için toplum olarak destek olmamız şart” dedi.

Etkinlik, katılımcıların soruları ve görüşleriyle interaktif bir şekilde devam etti. Yoğun ilgi gören programın sonunda katılımcılar, yaşlılık sürecine dair yeni bakış açıları kazandıklarını ifade ettiler.