Malumunuzdur ki Dolar-TL 8’den önce 18’e çıktı sonra 13’e inse de bizim benzinin litre fiyatı 7 TL’den 14.5 TL’ye çıkıverdi. Kabaca yüzde 100 arttı..

Haliyle taşıma-lojistik faaliyetleri başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye yüzde 100 zam geldi, kimileri yüzde 200 hatta 300 fiyat arttı..

Geçen hafta Enerji Bakanımızı HABERTÜRK TV’de gördüm, şöyle biraz izledim. Mealen diyor ki:
 ‘Akaryakıt fiyatlarındaki artış normal, hatta UCUZ çünkü Almanya gibi Avrupa ülkelerinde bir litre benzin 2 Euro olup bizimkisi 1 Euro civarımdadır..’

İlk bakışta doğru bir söylem olup sokakta, caddede çok kez duyduğum argüman bu bağlamdadır..

Bence ise çok yanlış ve mantık hatası vardır..

Neden?

Bir kere Almanya kendine has ayrı bir ülke, Türkiye kendine has ayrı bir ülkedir. Çünkü ekonomik dinamikleri mukayese götürmez ORANDA farklıdır..

Varsayalım aynı iktisadi verilere sahibiz. Yani asgari ücret en az 1.000 Euro, ihracat-ithalat farkı kısaca cari fazları 350 milyar Euro, AB’nin lokomotif ülkesi Almanya ile Türkiye eşitse:

Benzin 2 Euro yani 30 TL olsun ama asgari ücret 1.000 Euro 15 bin TL olsun deriz biz de..

Neyse bu kapı çıkış değil, başka bir önerim var:

Benzin litre fiyatı Almanya ile aynı olacaksa; Euro 5 TL’den 15 TL’ye çıktı ya, geri 5 TL’ye düşsün, 2 Euro 10 TL eder, işte o vakit benzin litre fiyatı 10 TL’ye düşer ve Almanya ile aynı oluruz..

Benzin litre fiyatı 20 TL’yi geçsin işte buradan iddia ediyorum: 

‘Türkiye trafiğinde olan 30 milyonu gecik aracın en az yarısı kontak kapatır yani aracını çalıştıramaz..’
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

KESİŞME-İYİ Kİ VARSIN EREN FİLMİ

Bucak Belediyemizin daveti üzerine geçtiğimiz hafta Cuma akşamı filmin ilk gösterimine katıldım ve izledim..

Film, devlet destekli bir prodüksiyon olup en az işlenen bir konuyu Türkiye gündemine taşımıştır.. 

40 yılı aşan PKK TERÖR meselesinde ve mücadelesinde Türkiye’nin en zayıf tarafı nedir derseniz; SANATLA anlatmamasıdır..

Belki şimdiye kadar 100’e yakın kısa ve uzun metrajlı filmler yapılmalıydı, Türkiye’nin meramını anlatırken halkın sanatçıları mutlak surette ELÇİ olmalıydı..

Ne isimsiz kahramanlar filmlerde, dizilerde, hayat bulurdu. Ha yok mu böyle dizi, film? Var ancak hem yetersiz hem de pahalı yapımlar değildi..

Neyse gelelim KESİŞME-İYİ Kİ VARSIN EREN filmine.. 

2002 yılında, 9 çocuklu bir ailenin 10. üyesi EREN doğmuştur. Ailenin yoksulluğu sokak jargonuyla paçalardan akmaktadır..

Yaşam zorluklarını yene yene büyüyen Eren 15 yaşına gelirken; artık emekli olmayı hayal eden Jandarma Kıdemli Başçavuş Ferhat ile kaderleri MAÇKA yaylasında kesişir..

PKK’nın Karadeniz yapılanmasına önce Gümüşhane sonra Trabzon-Maçka yaylasında son verilirken EREN ve FERHAT BAŞÇAVUŞ şehit düşüyor..

Nasıl mı?

EREN’in yayla evlerine giren 4 PKK’lı terörist ekmek, peynir, kısaca yiyecek ne varsa çalıyorlar.. 

Teröristleri gece saklandıkları yeri gören EREN ile İSTİHBARATÇI FERHAT BAŞÇAVUŞ iletişimdeyken; ABD eliyle taaa Afganistan’dan gelen KURŞUNLARIN hedefi oluyor ve oracıkta ŞEHİT DÜŞÜYORLAR..

Türkiye üzerine PKK eliyle KİRLİ bir oyun oynandığı APAÇIKTIR. Bu kirli savaşı kazanmak için Türkiye’nin yoksul halk kesimi çok şehit ve gazi vermiştir. ‘Allah onlardan razı olsun, CENNET mekanları olsun..’

Kabul ve itiraf edelim ki burjuvaziden, yüksek bürokrasiden, önde gelen siyasetçilerimizden şehit ya da gazi ŞEREFİNE nail olduklarını hiç duymadık maalesef..

Neyse fazla deşelemeden burada film izlenimimi noktalayayım. Herkese önerimdir, fırsatını bulursanız mutlaka seyredin..
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Haftaya başka bir yazımda görüşmek üzere sağlıkla ve sevgiyle kalın..

SOKAK GAZETECİSİ
Bucak-BURDUR