TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, son dönemde KAAN uçağına dair önemli açıklamalarda bulundu. Aviation Week’e verdiği özel röportajda, uçakların geleceği hakkında yeni bilgiler paylaşan Demiroğlu, odaklarının artık P1, P2 ve P3 prototiplerinin üretimine kaydığını duyurdu. Bu prototipler, uçuş testlerinin ve üretim sürecinin kritik aşamalarını oluşturuyor.
Demiroğlu, son olarak üretimi tamamlanan KAAN'ın yeni prototipinin ardından, bu uçakların operasyonel hale geldiğinde yoğun şekilde kullanılacağını belirtti. Özellikle P0 prototipi için yaptığı açıklamada, bu uçağın şu anda montaj sürecinin kanıtlanmış olduğunu, büyük ölçüde yer testlerinde kullanıldığını ancak P0’ın tekrar uçacağı bilgisini verdi.
Prototiplerin tasarımında yapılan değişikliklerin, süpersonik uçuş için daha optimize edilmiş bir hava girişi gibi belirgin dış faktörlerin dışında, çoğunlukla ağırlık optimizasyonu ve görev sistemleri gibi "derin" değişiklikler olduğunu aktaran Demiroğlu, P4, P5 ve P6 prototiplerinin daha gelişmiş ve yetenekli olacağını da ekledi.
KAAN İçin Testler ve Sensörler
KAAN'ın gelişim sürecinde, farklı sensör ve alt sistemlerin testleri için TUSAŞ’ın sahip olduğu özel bir Uçuş Test Laboratuvarı kullanılıyor. Bombardier Global 6000 iş jeti, KAAN'ın ASELSAN tarafından geliştirilen AESA radarının testlerinde etkin bir şekilde yer alıyor. Bu uçak, radar ve elektronik harp sistemlerinin iletişim sistemleriyle etkileşimlerinin anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor. Demiroğlu, bu testlerin KAAN’ın insansız hava araçlarıyla (İHA) uyumlu çalışma kabiliyetlerini geliştirmek için de önemli olduğunu vurguladı.
İnsansız Sistemlerle İşbirliği
TUSAŞ, KAAN’ın geliştirilmesi sırasında, ANKA-III ve KIZILELMA gibi insansız hava araçlarıyla işbirliği yapılmasını da planlıyor. Demiroğlu, KAAN’ı ön cepheye sürmeyi düşünmediklerini, ancak gerekli olduğunda bu uçakların ANKA-III ve KIZILELMA ile birlikte orada yer alacağı bilgisini verdi.
Yerli Motor Çalışmaları ve Hedefler
Yerli motor çalışmalarına da değinen Demiroğlu, KAAN için üretilecek yerli motorun ön tasarım incelemesinin bu yılın sonunda tamamlanacağını ve 2029’a kadar yerli motorla uçan bir prototip üretmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu bağlamda, motorun F110 motoru ile aynı sınıfta olmasının amaçlandığı, ancak daha yüksek itki seviyelerine ulaşılacağı ifade edildi. TRMotor, KAAN için yardımcı güç ünitesi geliştirecekken, TEI motorun tasarımında liderlik ediyor.
Uluslararası Ortaklıklar
TUSAŞ, KAAN projesine dair çeşitli ülkelerden ortaklık talepleri almaya devam ediyor. Demiroğlu, söz konusu ülkelerle ileriye dönük görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu ülkelerin önceliklerinin farklılık gösterdiğini ve mali zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. Yine de TUSAŞ, farklı seviyelerde katılım için açık olduğunu ifade etti.