Yanlış yoldayım ama yol nasıl güzel diye düşünen ısrarla  o yolda yürüyen yolculara ithafen…

Aldatmak bireysel bir eylemdir, aldatanı bağlar,bireysel bir tercihtir.
Aldatılan birey eylemi sindirememişken, gelecekte  de ne yapmak istediğine karar vermekte zorlanır.Hayalini kurduğu gelecek  planı bir anda yerle bir olmuştur daha da önemlisi özgüvenini kaybetmiştir.
Karar vermek…
Karar vermek , verebilmek aldatılmanın yarattığı karmaşıklığı düzenlemek başa çıkmanın yollarından biri olabilir. 
Karar verilmesi  gereken konu ; onu aldatan kişiyle bir birlikteliğe devam edip etmemektir. 
İlişkiyi bitirmek, evliyse boşanmak da  tercih edilebilir, çözüm üretmek de, vs. vs. 
Bu da kişilerin tercihine kalmış bir konudur .

İlişkiye devam edildiği takdirde tekrar güven duygusunun oluşması da oldukça zordur sanki.



Aldatılmayı "hak etmek" diye bir şey  de varmış ;bence hadsizliğin  son noktası.

….
Aldatmak, ister evlilik kurumunda olsun, ister evlilik dışı birliktelikte; umut hırsızlığıdır, gurur kırıcıdır.
İnsanların istediği ilişkiyi istediği gibi yaşama özgürlüğü ,hukuken hakkı da var  elbette  ama bu ilişkiyi yaşarken kimsenin hayatını zehretmeye hakkı yok .
….
Sayısı artmış değil de sanki ortaya çıkanı gittikçe artmakta olan bir eylem olduğu için sağımız solumuz aldatılan ve aldatan işin kötüsü bunu yaşam biçimi haline getiren insanlarla dolmuş.
Hayatta  kime yapılırsa yapılsın hiç affetmeyeceğim davranış biçimi; ALDATMAK, KENDİ MENFAATİ İÇİN YALAN SÖYLEMEK .
Aldatma ; yalanın ta kendisidir zaten.

Ha bir de, yaptıklarını örtbas etmek , gizli saklı yaşadıkları kaçamak  ilişkileri ayyuka çıkınca kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek için  dedikodu ve iftiralarla çoğunluğu kendine benzetmeye çalışmak için algı operasyonları yapan,yandaş toplayıp, hedef şaşırtan gruplar da çoğunlukta, onlara da kocaman bir BRAVO …
İnsan sosyalleşmeye çekiniyor saçma sapan , yaşama sebebi sadece bu densizlikler olan insanlarla muhattap olmaktan , kıymetli vaktini bu tür saçmalıklara ayırmaktan çekindiği için.

Eskiden erkekler erkeklerin çapkınlıklarını dertleşir , ortak olup birbirlerine gaz verirken şimdilerde kadınlarımız da hiç çekinmeden dost (?) meclislerinde aleni  meşru olmayan ilişkilerini dertleşip ivme kazanıyorlar ,helal olsun size ne denilir ki?
Ben rahat(?) batıyor derim, o kadar işin gücün , düşünülmesi gereken problemlerin arasında.
İşiniz gücünüz azsa, çiçek büyütün, hayvan besleyin çok daha yararlı ve keyif verici.
 Emek ve gerçek sevgi içerdiği için size geri dönüşü kalıcı mutluluk olur.

…Oysa ki insanın yaradılış ve yaşama sebebi sadece gönül eğlendirmek olmamalı , vücudumuzda çalışır durumda olan görmemiz hissetmemiz  gereken daha başka hormonlarımız da var,onca düzensizliğin, çözüm bekleyen problemlerin olduğu evrende.
…..
Gelelim niye bu kadar ayyuka çıktığına ;

Acaba niye bu kadar çoğaldı diye epey düşündüm.
Günümüzde de  benzer durumlar olsa da; önceden kadınlar aldatan erkeklerini  ekonomik açıdan bağımlı oldukları için görmezden gelip affedebiliyorlardı, kendi de dahil çoluk çocuk rezil olmasın diye.
Erkekler  de kadının aldattığının etraf tarafından duyulmasını istemiyorlardı çünkü  erkeklik gururu  denen gereksiz bir olgu vardı başlarında.
Şimdilerde durum biraz farklılaştı
Taraflar gitgide ekonomik bağımsızlıklarını daha çok ilan etmeye başlıyorlar, çevrenin ne dediğinin önemi azalıyor ve herkes kendi hayatını merkeze koyuyor karar alırken.
Bencillik değil bence, bu tür konularda böyle düşünülmesinden yanayım.
Aldatıyorsa  ilişkiyi uzatmanın manası yok. 
Tehditle, yalvarıp yakarmayla sadece kendinizi acizleştirirsiniz.
Aciz, zayıf bir karakter kimseyi cezbetmez maalesef.
Birlikteliğin gerektirdiği en önemli  kavramın dürüstlük ,sadakat olduğunu anlayamayan bireyler de  mümkünse bir heves edip birliktelik yaşamasın, lütfen.
Aldatmak, sevgi ve saygiyla , edeple alakali bir şey, tüm bu ahlaki değerlerin yoksunluğudur.
Aldatmak  bir kişilik sorunudur , bekarken  de yapılması bu sorunu hafifletmez.
Karakteriniz, ahlakınızla ilintili sorunlarınız vardır ya da yoktur. Ya aldatırsınız ya da aldatmazsanız. Eşinizi, dostunuzu, arkadaşınızı, çocuğunuzu, patronunuzu ya da size inanan, güvenen her hangi birini. 
Evet; aldatacaksan ve bunu alışkanlık haline getireceksen  ayrılacaksın arkadaşım, bir zahmet tabii ki zorluklarını göze alarak.
Ya da büyük ihtimal ne biçim bir karaktersiz olduğunu biliyorsundur; evlenip de karşındakinin hayatını zehir etmeyeceksin, empati yapmayı öğrenecek kadar insan olacaksın!
Ben sadece yazıştım, eşim benim ne mal olduğumu bilir zaten ( bu kulaklar daha neler duyacak), tek hesap vereceğim eşim cümleleri nasıl bir pişkinlikle söylenebiliyor  insanın aklı ermiyor.
Gerçi karşılıklı  rıza varsa kime ne ki?
Sadece konuşan, yazışan aldatıcılar,onlar da  ayrı bir cesur.

(Cesaret, aynı zamanda yiğitlik, kararlılık, ataklık, ve dayanıklılık özelliklerini de içeren, korku, acı, risk, belirsizlik veya tehdit ile başa çıkabilme yeteneğidir.)

Sosyal medyanın mesaj bölümünden yazışmalar, sonra karşılıklı numaraların alınıp whatsappdan devam etmeler,level atladıktan sonra görüntülü aramalar; yapana ne kadar masumca geliyor değil mi, kendinizi kandırmayın.Fiziksel değil sadece zihinsel(?) olunca eylem sayılmıyor mu, şaka gibi.
Sebebi her ne  olursa olsun, yaşanması çok kötü. eşinin öğrenmesi de kötü, öğrenmemesi de. 
Eylemi gerçekleştiren taraf, eşinin yüzüne nasıl bakabiliyor, yüzü nasıl kızarmıyor veya başına gelmesinden korkmuyor mu?
Aleni yapan da cabası; o da karşısındakinin ilişkiyi bitirememe sebeplerindeki çaresizliğini kullanan bir insanımsı.

insan bu kadar mı empatiden ve saygıdan yoksun olur? 

Sadık kalmayacağın, beğenmediğin ve sevmediğin birine niye umut verirsin o zaman?Belki toplum-aile baskısıyla evlilik ya da maddi sebepler, eşim benimle ilgilenmiyor; bahanesi ne olursa olsun kesinlikle ADİL bir davranış biçimi değil.
….
Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. 
Yalanın  pembesi, beyazı, büyüğü, küçüğü olmayacağı gibi aldatmanın da küçük kaçamağı, yazışmada, konuşmada kalması, iyi niyetlisi olmaz aldanmayın.
Hali hazırda birlikteliği varken  başkası için heyecan duymak mıdır masum olan? 
Ya da aldatmak eşittir seks midir sadece?
insanlar iki kişilik aşka, sevgiye bir üçüncüyü katabiliyorsa, yanlızca değer verdiği bir kişiye ait olmayı bilmiyorsa, ikiden bir olmanın kutsallığını bilmiyorsa, nefsinin kurbanıysa,  mertçe  geç karşısına partnerinin  "artık seni sevemiyorum" de, "aynı anda başka adama/kadına karşı da duygusal ve cinsel hisler beslemekten korkuyorum” de, ya da mertçe geç karşısına dostunun "artık değiştim, insanlar aynı kalmıyor, birlikteliğimiz artık bana zevk vermiyor" de  ikna edene kadar uğraş …

Meşrebinizi ilişkilere başlamadan evvel  biliyorsanız;  partnerinizi kendinizle aynı meşrepte olan insanlardan seçin ve  ilişkinin başında  konuşup anlaşın; serbest ilişkinizi.
Anlaşılabilir bir durum , bazı insanlar flörtüzdür.
En azından kimsenin duygularıyla oynamamış olursunuz, karşılıklı gizli saklı ajandalarınız olmamış olur.
Aldatmak,haysiyetsizliktir,
kişinin kendi onurunu alaşağı ettigi yetmezmiş gibi karşısındaki partnerinin de ayni onursuzluğa düşürmüşlüğü ile  iki kisilik bir yıkıma sebebiyet vermektir. 
Kendi zevkini tatmin etmek  için, eşin olan insanın  gelecek günlerini mahvetmek egoistçe tatmin olmaktan başka  bir şey değildir.
 Biraz haysiyetli olun lütfen , bu nedir, bunu kabul etmek ve mantıklı (!) açıklama yapma gafleti nedir?
Hele  bu yalanın bir parçası olan KADINLARA hayret ediyorum.
Erkeği aldatsa hayatı zindana dönen, karalar bağlayan kadınlara!
Hele hele birlikteliği olan bir erkeğin aldatmacasına ortak olup  da; kendi hemcinsinin yıkımına sebep olanlara; yıkımı seyretmekten keyif mi alıyorlar diye düşünüyorum.

Sevgin saygın bittiyse dürüst ol, yüreğini başkalarına açmaya karar verdiysen, açmadan evvel  dürüst ol bitir birlikteliğini.
Vicdanen temiz bir şekilde  çık o beraberlikten.
Çok zor de mi mevcut ilişkiyi tek taraflı bitirme kararı almak….
Siz de haklısınız?


Sonrasında; edebinle neler yaşadığı sadece yaşayanı bağlar.

Hiçbir insan beraberlik yaşadığı insanın aldatmasından kaynaklı travmayı kolay kolay atlatamaz.

Ve  lütfen, bi bitin etrafımızdan.
 Gidin başka yerde oynayın, gözümüze gözümüze sokarak yaşamayın yalan dolu hayatlarınızı.
Sayenizde gerçek sevgiye , insanlara; çocuklarımızın  da en yüce duygu olan sevgiye inancı kalmadı.
Şahsen benim artık bu tür yaşanmışlıkları, mağdurlarını duydukça , gördükçe  onların ruhsal çöküntülerine şahit oldukça midem bulanıyor.
Evet bağnazım bu konuda.
Selametle …