Neler oluyor Bu hayatta?

Dünya dönmeye devam ediyor, hem kendi etrafında hem de güneş etrafında..

1969 yılında ilk ayak basılan ay ise sadece dünya etrafında dönüyor, bundan dolayı yarısı hiç güneş görmüyor. Aradan 50 yıl geçiyor hala insanoğlu tekrar aya ayak basmıyor. Neden acaba?..

ABD’li, çılgın girişimci Musk ise ısrarla MARS’a yolculuk planlıyor. Oysa bugünkü motor teknolojiyle halen 6 ayda bitebilecek bir yolculuğa kim çıkar, neden çıkar ya da çıkar mı, soruları çoğaldıkça çoğalıyor..

Dünyamıza 90 bin küsur km. uzaklıkta AY’a bugünkü teknolojiyle yolculuk takriben 6 gün sürüyor. Girişimcilerin dizayn edeceği uzay gemilerini AY’a göre hazırlasalar bence daha mantıklıdır..

Tüm bunları konuşurken dünyamızın zihnine atom bombası gibi COVİD-19 virüsü düştü. Her şey ama her şey altüst oldu. 
Bilinenler sanki bilinmeyenlere, 
Değerler sanki değersizlere,
Doğrular sanki yanlışlara eğrildi, hala da eğrilme sürüyor..

Yeryüzünde 8 milyar insan ellerini havaya açmış,yardım için Allah’a dua ediyor..

COVID-19 gölgesinde kanser, kalp gibi ölümler artık sıradanlaştı. Çünkü bu virüs hala meçhul, hala tam olarak kimlik tespiti yok, hala kaynağı yok, hala ilacı yok, hala aşısı yok, işte bu kadar belirsizlik yüzünden insanoğlu diğer ölümcül hastalıkları düşünemiyor bile..

AYASOFYA ibadete açıldı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan öyle veya böyle tarihe geçti. Ancak Diyanet İşleri Başkanı, dolaylıda olsa Atatürk’e lanet okuyarak; halk tabiriyle bir çuval inciri berbat etti..

Ağzına gelip birçok kimse ifade edemiyor ancak Türkiye, son 5 yılda emperyal bir güç olmak üzere hamle üstüne hamle yapıyor. Bu yüzden başta ABD olmak üzere Rusya, Çin, Fransa, İngiltere şaşkınlık içinde olup-bitenleri izliyorlar..

Libya, Suriye, Kuzey Irak, Ege Denizi, Doğu Akdeniz, hatta Ermenistan-Azerbaycan sınırında bayrak sallıyor. Yakın zamanda inşa edilecek uçak gemisiyle, muhtelif denizlerde bayrak sallama daha kolay olacaktır..

İHA ve SİHA (silahlı insansız hava aracı) sayesinde amaca giden bu yolda çok mesafe alındı. Hele PKK’nın etkisizleştirme üzerine sona yaklaşmada neredeyse bir-iki safha kaldı..

Bir dahaki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! 

Sokak Gazetecisi
Ömer ÖZDAMAR