Sevmek-Sevilmek<br /> <br /> Bu yazımda ne siyaset, ne de kısır çekişmeler var..<br /> <br /> Soyut bir kavram olan SEVMEK-SEVİLMEK üzerine birkaç kelam etmek ya da felsefe yapmak isterim..<br /> <br /> Doğaldır ki duyguya, yüreğe dayanan bu sözcüğün karşısını bulursak işimiz daha kolay olur..<br /> <br /> Bence nefret etme-nefret edilme olsa gerek..<br /> <br /> Tekrar sevmek-sevilmek sözcüğüne dönersek dayanak noktamız duygularımız olacaktır..<br /> <br /> Duygularımızı oluşturan ise doğumdan ölünceye kadar kayıt altına aldığımız bellektir ya da hafızadır..<br /> <br /> Sevmek-sevilmek sözcüğünün oturduğu duygularımız nasıl şekilleniyor?<br /> <br /> Ailede, okulda, çevrede..<br /> <br /> Sevmek aktif olup sizin duygusal eyleminizdir, nihayetinde özgür iradenizle karar mercii kendiniz oluyorsunuz.. <br /> <br /> Sevilmek ise pasif olup karşı tarafın duygusal eylemidir. Burada ise çaresiz beklersiniz çünkü sizin elinizden hiçbir şey gelmez. Karşı taraf sizi seve de bilir, nefret de edebilir.. <br /> <br /> İşte bu yüzden ‘karşılıksız sevmek’ diye şarkılara, şiirlere ilham kaynağı olmuştur..<br /> <br /> İnsanlar tüm canlıları sevebilir. Bu bağlamda çok sevdiği bir bitkisi, çok sevdiği bir hayvanı, çok sevdiği bir kadını da olabilir..<br /> <br /> İnsanlardan farklı olarak bitkiler ve hayvanlar sadece sevilmeyi beklerler. Örneğin bir kırmızı gül, bir insan oğlu tarafından koklanıp sevilmeyi bekler ama başka bir gül tarafından sevilmeyi beklemez..<br /> <br /> Neyse biz insanoğlunun sevmesi ve sevilmesi üzerine düşünmeye devam edelim..<br /> <br /> İnsan doğar ve annesi tarafından hem sevilir hem de beslenir. Böylece sevgiyle tanışması ilk annesinden başlar..<br /> <br /> Babası sever, var ise kardeşleri sever ve diğer kan bağı yakınındakiler sever..<br /> <br /> Peki, anne-babası yeterince sevmez ya da hiç sevmez ise ne olur?<br /> <br /> Okul çağına kadar yeterince sevgiye mazhar olamayan çocuk sevgi keseceği yerine nefret keseceği dolar..<br /> <br /> Okul da o boş olan sevgi keseceği dolarsa (ki zor) ne ala. Aksi durumda nefret keseceği biraz daha dolar..<br /> <br /> Artık sevmek-sevilmek için yaşadığı çevre son bir ümittir onun için. Olumsuz çıkan bir sonuçta; hiç kimseyi sevmeyen, doğal olarak da sevilmeyen bir insan yaşam portresi görürüz..<br /> <br /> Sevgi dili, yerine nefret dili bu insan için ağır basar..<br /> <br /> Tersi olursa ne olur?<br /> <br /> Ailesinde, okulunda ve çevresinde sevmek ve sevilmek üzerine eksiklik duymadan yaşama atılan bir insan çok nadir nefret dili kullanırken, sevgi dili yaşamın tüm evrelerinde hakim olur..<br /> <br /> Paylaşım altına siz değerli okuyucuların da düşüncelerini okumayı arzularım..<br /> <br /> Bir dahaki makalemde buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! <br /> <br /> <strong>SOKAK GAZETECİSİ<br /> Ömer Özdamar</strong>