Yazı hayatım boyunca hep paravan gerisini öğrenmeye, düşünmeye ve fikir yürütmeye çalıştım..

Söylenenden çok, söylenmeyen meteforu PARAVAN GERİSİ ilgimi çeker.. 

Paravan nedir?

Her ne yapılan işlemin, her ne faaliyetin gözükmemesi için çekilen mobil ya da sabit bir settir..

Paravan gerisiyle, gördüklerimizi bağdaştırmaya, sonuç çıkarmaya çabalarım, varılan noktada çoğu kez isabetli ve başarılı olurum..

Şimdi gelelim paravan gerisine..

Geçen hafta yazımda ‘Burdur Baro Seçimiyle’ ilginç tespitlerim vardı. Merakla seçim sonucunu bekleyecektim ki haber ajanslara düştü:

Baro seçime 1 gün, kala ‘İçişleri Bakanlığı Genelgesiyle’ iptal oldu.

Ne diyor genelgede?

‘Bugünden itibaren sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek etkinliklerin 1 Aralık'a kadar ertelenmiştir.’

Ne oluyor böylece?

‘Çoklu baro düzenlemesini getiren 7249 sayılı Kanun uyarınca bu ayın ilk haftası gerçekleştirilmesi gereken baro başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri ile TBB delege seçimleri yapılamayacak.
Delege seçimlerinin yapılamaması nedeniyle de aralık ayında olması planlanan Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri seçimleri de gerçekleştirilemeyecek.’

Neden bu genelge yayınlanmış?

Sağlık Bakanlığının önerisi, Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiye kararıyla..

Bundan sonra PARAVAN GERİSİ olup şahsi düşünce ve yorumumdur:

Bir kere seçim süreci ‘CUMHUR İTTİFAKI’nın arzuladığı istikamette gitmedi. İstanbul’da bile 2 bin üyeli baro oluşturmak için ne kadar uğraşıldığını Twitter alemi biliyor..
Burdur Baro Seçiminde ise gördüğüm manzara şudur: 
Atila Bey listesi tam bir ittifak olmuştur. İçinde İyi Parti Belediye Başkan Adayından tutun, AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi ve Bucak AK Parti Kadın Kolları Başkanı dahil geniş bir siyasi yelpazeye sahiptir. 

Halen Baro Başkanı olan Ramazan Beyin listesi ise önceki listeye sadık kalınmış, ufak tefek rötuşla devam edilmiştir. 

Kamuoyu algısı ise şöyledir: 

Ramazan Beyin listesi ‘MİLLET İTTİFAKI’, Atila Beyin listesi ‘CUMHUR İTTİFAKI’ gibi konuşulmaktadır..

Neden böyle bir algı oluştu?

Çünkü Ramazan Bey, ‘ÇOKLU BARO YASASINA’ karşı çıktı, yürüyüş yaptı, hatta Ankara’ya gitti..

Peki, seçimler neden iptal oldu ya da 1 Aralık sonrasına ertelendi?

Bence ‘CUMHUR İTTİFAKI’ algısıyla yapılan listenin kaybedeceği değerlendirildi ve zaman kazanmak için böyle bir yol, çözüm (siz ne derseniz deyin) bulundu kanaatindeyim..  
***

Gelecek Partisi Lideri, Yüzde 49.5 oy alan Eski Başbakan Davutoğlu, ‘PARAVAN GERİSİ’ siyaseti yavaşça anlatmaya başladı..

Bir TV programında izledim ve bir soru çok dikkatimi çekti:

‘O kadar güçlü iken neden başbakanlığı bırakıp gittiniz?’

Cevap çok daha enteresandır. Bakın ne yanıt verdi:

‘Kriz çıkardı. AK Parti 2’ye hatta 3’e bölünürdü. En önemlisi ülke zayıf düşerdi.’

İlave soru ise ‘peki, şimdi niye ortaya çıktınız?’ oldu..

Mealen cevap: ‘Benim bıraktığım ülkeyi mahvettiler, düzeltmek için geri gelmek zorunda kaldım.’

‘Suriye politikanız neden başarısız kaldı?’ sorusuna ‘FETÖ’cü askerlerle ancak bu kadar olurdu’ şeklinde cevap verdi..

Sayın Davutoğlu’nu iyi takip edin derim, çünkü PARAVAN GERİSİ bilgileri daha çok duyacağız, daha çok öğreneceğiz..
***

Malumunuz TFF, BAL Ligi oynanması ya da oynanması yönünde alacağı nihai kararını Ekim-2020 ayı sonuna kadar erteledi..
Bu arada TFF, BAL Ligi gruplarında yer alan takımların görüşlerini almaya başlamış bilgisine ulaştım..
Yine aldığım bilgilere göre Burdur takımlarından MAKÜ ve Yeşilova oynanması yönünde görüş bildirmişler..
Tabii hemen ‘Bucak Belediye Oğuzhanspor ne diyecek?’ cevabını merakla beklerken bizzat Başkan Zeki Doğan ile görüştüm..
Sayın Başkanının mealen ne düşündüğünü aktarıyorum:
‘’Bir yığın soruya karşılık bulma çabasıyla kesinlikle BAL liginin oynanmasını istiyor..’’
ANCAK kafa yorduğu ve çözüm bulmaya çalıştığı sorunlar ise:
-Pandemi döneminde FUTBOLCULARIN, birer- ikişer kişilik odalarda istirahatının ve izolasyonunun sağlanması için uygun kamp yeri bulunması..
-PANDEMİ Protokolü içinde futbolculara maçtan 2 gün önce PCR testleri nasıl yapılacak ve kim masrafları karşılayacak?..
COVİT Pozitif tanısı konan futbolcuların sosyal güvenlik ve sağlık şemsiyesi içine nasıl sokulacak?..
Konuşmadan anladığım kadarıyla bu sorulara cevap bulunması kaydıyla ‘BAL LİGİNİN OYNANMASINI’ istenecektir..
Müteakiben yapılan resmi açıklama söylediklerimle örtüşmektedir.

Bundan sonrası şahsi görüş ve yorumumdur:
-Bence BAL Ligi zor oynanır, muhtemelen Ekim ayı sonunda TFF’nin yapacağı açıklamayla BAL ligini 2020-2021 sezonunu ya iptal edecektir ya da Ocak-2021 ayına ertelenecektir..
-BAL Liginde görev alan binlerce teknik adamların, futbolcuların maddi zorluklara girdiğini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Yaklaşık 7 aydır maaş almadan yaşamaya çalışan bu insanların sorunlarına asgari bir çözüm bulunması gerekir ve hatta şarttır..
***

Bu hafta önerebileceğim müzik videosu, yine yabancı, yine hercai, yine yürek burkan, yine duygusal çarpıntı yaratan 5 dakikalık bir parçadır.. 
Yunanlı şarkıcı Anna Vissi söylüyor, 
Şarkı ismi TRENO olup Google ya da Youtube üzerinde ‘Anna Vissi treno’ yazarsanız direk karşınıza çıkıyor..
Bakalım, sözlerinin manasını bilmeseniz bile müziğin evrenselliği içinde sizi de etkileyecek mi?

Bir hafta sonraki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! 

Sokak Gazetecisi
Ömer ÖZDAMAR