<br /> 1 haftalık yazı periyodunda o kadar çok şey birikiyor ki, önemli-önemesiz ayrımını tabii tutmak zorunda kalıyorum..<br /> <br /> <strong>Önce Bucak İlçemiz..</strong><br /> Bucak Süleyman Demirel Bulvarı Karayolları Bölge Müdürlüğü’nce asfaltlanmasına karar verilmiş ve Pazartesi sabahı Mehmet Akif, Fatih, Konak ve Yeni Mahalle kaosla uyanıyor..<br /> Neden?<br /> Süleyman Demirel Bulvarı boyunca tüm kavşaklar kapatılmış, insanlar geçiş yapmak için bayağı çaba sarf etmişler..<br /> Habersiz olmuş, bilgilendirme zayıf kalmış falan filan ama güzellik için bazen zahmete katlanmak gerekir kanaatindeyim..<br /> 1 ay ya da 1.5 ay içinde asfaltlama bitecek ve şahane bir bulvarımız olacaktır..<br /> <strong>--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------</strong><br /> <strong>Bucak ilçemizin meşhur Kumar yaylasına gittim.. </strong><br /> Hiç beğenmedim?<br /> Su yok, yeşillik yok, üstüne üstlük güvenlik sorunu vardır..<br /> O nedir?<br /> Arkadaş, mesire alanının dibine atış poligonu yaptırmak hangi aklın ürünüdür acaba?<br /> Ayrıca o atış poligonu etrafı çelik konsüllerle çevrilmedikçe orda piknik yapan vatandaşlarımızın güvenliği eksiktir..<br /> Dam-dum ateş edilirken mesire yerinde insanların ne kadar tedirgin, ne kadar kaygılı olduklarını hiç kimse düşünemedi mi acaba?<br /> Çözüm: Bence kaldırılmalıdır, yok mümkün değilse, kapalı hale getirilmelidir..<br /> <strong>------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------</strong><br /> <strong>Asker Uğurlama Meselesi</strong><br /> Gelelim, Bucak ilçemizin yıllardır uygulanan ve artık kangrene dönüşen bir alışkanlığına..<br /> Evet, siz anladınız, şu asker uğurlama kaosu..<br /> Yahu arkadaş, bu ilçede ikamet eden, <br /> Uyuyan hasta vardır, <br /> Yatağında rüya gören çocuk vardır, <br /> Televizyon izleyen, <br /> Balkonunda gecenin güzelliğini seyreden <br /> ve bireysel muhtelif aktivitelerde binlerce vatandaş vardır..<br /> Asker uğurlama kaosuyla; bu insanların huzurunu bozmaya, gürültü kirliliği yaratmaya ve trafiği engellemeye kimin, ne kadar hakkı vardır?<br /> Aslında İçişleri Bakanlığı genelgesiyle tüm bunlar yasaktır ancak tolerans-hoşgörü derken bugünlere gelindi. Maalesef 3-4 aydır ülkemizin yaşadığı CORONA PANDEMİSİ varken bile asker uğurlama kaosunu sürdürmek ve ısrar etmek; güvenlik-asayiş yetkililerinin tahammül sınırını aştı. GAZETEBU’dan okuduğum kadarıyla gerekli cezai işlem yapılmıştır, çok da iyi olmuştur, zaten başka caydırıcı seçenek bulunmuyor..<br /> <strong>---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------</strong><br /> <strong>Türkiye ve dünyamızla ilgili zihnime takılanlara sıra geldi..</strong><br /> Pandemi süreci; üzgünüm ama ekonomimizi mahvetti. Kim ne derse desin gerçek budur.. <br /> Nasıl peki?<br /> Şu anda otellerimizin neredeyse yüzde 90’nı açılmadı, çünkü ne yerli ne de yabancı turist otel konseptiyle tatil planlamıyor..<br /> 1 yılda verilen konut-otomobil-tüketici kredisi neredeyse 1 ayda verildi ancak oturan, kımıldamayan koca ekonomi otobüsü 1.vitese bile geçemedi..<br /> Neden?<br /> Tasarrufunda para olan bireyler harcama yapmaktan imtina ediyor, çekiniyor, hatta korkuyor gelecekten. Öyle olunca devlet bankalarının pompaladığı kredilerle ancak bu kadar yol alınabiliyor.. <br /> Aslında bu kısır döngü Türkiye’ye has değildir. Dünyadaki tüm ülkeler karşılıksız para basıyor ve piyasaya salıyor. Enflasyon yaratmıyor çünkü tüketici harcamaları dibe vuruyor..<br /> Öyle ya da böyle 2020 yılı biter ancak bu tarz finansal önlemlerle 2021 yılını mümkün değil, hiçbir ülke taşıyamaz.. <br /> Tek şans ise yıl sonuna kadar pandemi ya biter ya da aşı bulunur, öbür türlü tüm dünyayı ve Türkiye’yi zor bir ekonomik tablo bekliyor..<br /> <strong>-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------</strong><br /> <strong>TELE-1 ve HALK TV’ye verilen 5 günlük karartma, ekran kapama cezası şok edicidir..</strong><br /> Bunun anlamı tam demokrasiden, hızla kontrollü demokrasiye geçiyoruz.. <br /> Muhalif kanallara tahammül yoksa o ülkede tam demokrasi olduğunu iddia da edemeyiz, ikna da edemeyiz.. <br /> Hele Twitter gibi sosyal medya mecralarının fişini çekmek, gerçekten demokrasinin fişini çekmektir..<br /> Benim anlayışıma ve düşünceme göre bunun adı örtülü SANSÜR demektir..<br /> Bu yaşananların perde arkası ise ülkemizin zor günlere gebe olduğunun belirgin işaretidir.<br /> Ne gibi derseniz ‘’ekonomik zorluklar, sosyal-toplumsal zorlukları doğurur’’ denklemi insanlık tarihinde hep doğrulanmış ve hep bu yönde çalışmıştır..<br /> Bu haftalık benden bu kadar olsun, bir dahaki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın! <br /> <br /> <strong>Sokak Gazetecisi<br /> Ömer ÖZDAMAR</strong>