Benim penceremden, bir kez daha DOLAR-TL savaşını, herkesin anlayacağı dilde anlatacağım..

Ülkemizi ya da devletimizi de aile bütçesi olarak varsayabiliriz..

İşte çekirdek ailenin gelirleri vardır, giderleri vardır, burada DENGE; ya borçla, ya alacakla ya da nötr (borç-alacak yok) olarak kurulur..

Çekirdek ailenin kaçınılmaz ya da zorunlu harcamaları vardır. 
Nedir bunlar?
İşte evi yoksa kira gideri, yakacak gideri, elektrik gideri, su gideri ve temel gıda gideri..

İşte kimi aile bu dengeyi borçla sürdürür, kimisi borçsuz, kimisi de alacaklı devam eder..

Borçlar, gelirle karşılanamayacak boyuta (miktara) ulaşırsa, tek yol kalır; yeniden borçlanmak yani kredi bulmak..

Yok borçlanmazsa; mecburi GİDER KISINTISI yapar, harcamalarını asgari düzeye indirir..

Kabaca çekirdek ailede ekonomik döngü bu şekilde sürer gider..

Devlet ekonomi dengesi de buna benzerdir..

İşte devletin vergi-harç gibi ana gelirlerine karşın; personel maaşları, yatırım ve ithalat giderleri vardır..

AK Parti iktidarının 20 yılında, bu döngü böyle sürdü gitti.. 

Ne zaman ki ithalat giderleri ve borçlar için DÖVİZ (dolar-euro) açığı oluştu; işler çıkmaza girdi..

Peki, şimdiye kadar DÖVİZ AÇIĞI nasıl kapatıldı?

Turizm, özelleştirmeler ve yüksek faiz dersem; hata yapmadığımı düşünürüm.. 

Peki, nedir İTHALAT GİDERLERİ?

En başta enerji (doğalgaz ve petrol), diğer mallar ve önceden döviz borcu ödemesi..

2021 yılı sonuna doğru DÖVİZ borcumuzu karşılamak imkansız hale geldiyse devlet refleksi ne olur?

Ya sermaye sahibi ülke, kurum ve kişileri faizle ikna edip yeniden borç bulacaksın ya da giderleri kısıp tasarrufa yöneleceksin..

Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ne yaptı?

Ben tam adını veriyorum: 

‘ÇİN EKONOMİ MODELİ’ uygulamasına geçti..

Nedir bu model kabaca?

TL-DOLAR paritesini dalgalanmaya bırakmak, hatta hiç müdahale etmemek, böylece ithalatı en aza indirgemek ve döviz yükümlülüklerini azaltmak olarak tarif edebilirim..

Popüler kültürü jargonuyla ‘İTHALAT OUT-İHRACAT İN’ modeli yürürlüğe girdi..

Peki, bu modelde ne gibi sonuçlar doğabilir?

OLUMLU YÖNLERİ:
Turizm PATLAR,
İhracat ARTAR,
Türk şirketleri yabancı yatırımcıya SATILIR..
Merkez Bankası döviz stoku ARTAR

OLUMSUZ YÖNLERİ:
Yoksulluk ARTAR,
Pahalılık ARTAR,
Kıtlık ARTAR..

Şahsi yorumum: 
Keşke bu modele BAŞKANLIKLA beraber 2018 yılında geçilseydi ve geçen 3-4 yılda olumlu-olumsuz mesafe alınsaydı..
Şimdi SEÇİMLERE 18 ay kala, yeni model denemek ve hemen sonuç almak iktisaden aklıma yapmadı..
Bir de adı üstünde ‘ÇİN MODELİ’ denince; insanların aklına daha az demokrasi, daha az özgürlük, daha az adalet gelmiyor değil..

Velhasıl 20 yıllık AK Parti iktidarı yani nam-ı diğer REİS, çok büyük RİSK aldı ve uzun bir tünele girdi:
‘YA ÇIKACAK, YA KALACAK..’

Haftaya başka bir yazımda görüşmek üzere sağlıkla ve sevgiyle kalın..

SOKAK GAZETECİSİ
Bucak-BURDUR