Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) İlahiyat Fakültesi tarafından “Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale Zaferi” konulu konferans düzenlendi.<br /> <br /> MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda düzenlenen etkinliğe Burdur Vali Yardımcısı İbrahim Özkan, MAKÜ Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karaca, Burdur eski Belediye Başkanlarından Sebahattin Akkaya, Siyasi Parti İl Başkanları, Sivil Toplum Kuruluşu Başkanları, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.<br /> <br /> İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda akademisyenler ve din görevlilerinden oluşan koro tarafından Çanakkale ezgileri seslendirildi.<br /> <br /> KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansın açılış konuşmasını MAKÜ Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Prof. Dr. Karaca konuşmasında; “Çanakkale, direnişin, dirilişin, varoluşun öyküsüdür. Çanakkale tarihte eşine az rastlanır bir savaş örneğidir.” dedi.<br /> <br /> Çanakkale’nin Mehmetçik destanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Caner Arabacı ise şöyle konuştu: “Çanakkale Destanını anlatmaya benim de, sizin de sanırım gücünüz yetmez. Çanakkale sıradan bir savunma harbi değildir. Çanakkale muharebeleri 3 Kasım 1914’te yoğun bir bombardımanla başlar. Sonra 19 Şubat 1915’te o bombardıman tekrar başlar. 4 Mart’ta çıkarmalar başlar. 18 Mart’ta deniz saldırısı sona erer. 25 Nisan 1915’te yeniden karadan, denizden, havadan o zamana kadar dünyada görülmemiş bir saldırı başlar. Çanakkale’de muharebeler 9 Ocak 1916’da biter.”<br /> <br /> Mehmet Akif’in Çanakkale Destanı şiirine de değinen Prof. Dr. Arabacı “Akif bir destan yazdı ama Necip Fazıl’ın tabiriyle damarlarından kan çekerek kaleminin ucuna ya da kalbini kaleminin ucuna bağlayarak yazdı. Ümit ederim Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yeni Akifler yetiştirmenin yurdu, ocağı olur. Ümit ederim Burdur, hemşehrisi, Milletvekili Mehmet Akif gibi yüreğiyle, sözüyle, özüyle bu vatana hizmet edecek yeni Akifler, değerli aydınlar yetiştiren vatan olur.” diye konuştu.<br /> <br /> <br /> Prof. Dr. Arabacı konuşmasına şöyle devam etti: “Çanakkale Mehmetçik destanıdır. Teknolojiye karşı garbın afakını saran çelik zırha karşı göğsünü siper eden Bedrin aslanlarının, o imanı savunan, islam diyarını, bayrağı, ırzımızı, namusu, birliği savunan Mehmetçiğin destanıdır. Yahudi’siyle, Yunanıyla, Fransız’ıyla, İngiliz’iyle, Rus’uyla Çanakkale bir haçlı seferidir ve bunlar bizim karşımızdaydı. Hilal cephesinde kim vardı. Mehmetçiğin yanında 15 bin Boşnak vardı. Bosna’dan yayan geldiler ve Mehmetçikle şehit oldular. Onlar biliyorlardı ki, İstanbul giderse Bosna elden gider. Türkler Ana Devlettir, Ata devlettir, lider millettir. Bunlar yıkılırsa dünya islamı gider. Öyle düşünüyorlardı. Çerkezler vardı, Halep’ten, Kudüs’ten, Basra’dan Bağdat’tan. Arap Müslüman şehitler vardı. Osmanlı ordusunda Arap birlikleri vardı. İslam alemi Türk milletinin liderliğinde Çanakkale ruhuyla uyanması lazım. Yeniden dayanışma, birleşmek zorunda. Değilse Suriye cehenneme çevrildi. 5 milyon insan vatansız. Filistin cehenneme çevrildi. Açık hava hapishanesi durumunda, Doğu Türkistan cehenneme çevrildi. Çanakkale İslam Birliğinin, Türk Birliğinin örneği. Orada bir dayanışma var. Çanakkale’de olduğu gibi yeni saldırılarda çok kayıp vermememiz için bizim barış zamanı çok çalışmamız lazım, bilim üretmemiz, teknoloji geliştirmemiz lazım. Vatanseverlik buradadır. Vatan savunması buradadır ve bu bayrak düşmesin, ezan susmasın diyen Çanakkale şehitlerinin Çanakkale gazilerinin, evlatlarını kınalayıp gönderen anaların vasiyetidir.”<br /> <br /> Program Vali Yardımcısı İbrahim Özkan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın koro üyelerine ve konuşmacılara katılım belgelerini vermeleri ile sona erdi.