Ohio Üniversitesi’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, tespit edilen yeni koronavirüs türünden ilkinin ‘İngiliz’ varyantına benzemekle birlikte ABD’de ortaya çıkmış olabileceği, ikinci varyantın ise daha önce SARS-Cov-2'de birlikte görülmeyen üç genetik mutasyona sahip olduğu kaydedildi.

Bilim insanlarının yaygınlığıyla ilgili henüz yeteri kadar veriye sahip olmadığı suşlardan ilkinin yakın zamanda Ohio'da bir hastada tespit edildiği, ikinci varyantın ise 2020’nin sonları ile 2021’in başlarında Columbus şehrinde yayılmaya başladığı ifade edildi.

Daha önce, bazı ajanslar Kovid-19 sorunuyla ilgilenen Beyaz Saray çalışma grubunun hazırladığı bir rapora dayanarak, ABD’de orijinal versiyondan bir buçuk kat daha hızlı yayılan yeni ve daha bulaşıcı bir koronavirüs türünün ortaya çıkmış olabileceğini aktarmıştı. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) bu bilgiyi yalanlamıştı.

İkinci suştaki mutasyonların virüsü daha bulaşıcı hale getirmesi ve dolayısıyla hastalığın kişiden kişiye bulaşmasını artırmasının ihtimal dahilinde olduğuna vurgu yapan bilim insanlarına göre, bu durumun aşıların etkinliğini etkileyeceğini söylemek için henüz bir neden bulunmuyor.

Aralık ortalarında yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) İngiltere’de yeni bir mutasyonunun tespit edildiği öğrenilmişti. Uzmanlar, İngiltere'de tespit edilen yeni koronavirüs mutasyonunun daha kolay bulaşabildiğini teyit etmiş ve halka yeni türe karşı daha temkinli olmaya çağırmıştı.

Koronavirüsün yeni varyantının normalden yüzde 70 daha bulaşıcı olabileceği yönündeki tahminlere rağmen, bu türün daha yüksek bir ölüm oranına veya hastalığın daha şiddetli seyrine neden olduğunu doğrulayan herhangi bir bilgi yok.