İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında başlatılan 3. dalga operasyon, siyaset arenasında geniş yankı uyandırdı. İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin'in de aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında verilen gözaltı kararı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cephesinden sert tepkilerle karşılandı.
Gözaltına Alınan Başlıca İsimler:
- Taner Çetin (İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı)
- Arzu Can (Taner Çetin'in asistanı)
- Serap Karay (Halkla İlişkiler Müdürü)
- Mustafa Karaoğlu (Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı)
- Musa Özışık (Ayniyatçı)
- Onur Gülin (Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı)
- Mehmet Mandacı (Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı)
“Yargı mafya gibi davranıyor”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, katıldığı bir canlı yayında operasyona sert tepki göstererek, “Yargı mafya gibi davranıyor. Masumiyet karinesi, hukuk devleti ilkeleri tamamen ayaklar altına alınmış durumda. Bu, iktidarın muhalefeti sindirme ve keyfi yönetim isteğinin bir sonucudur,” dedi.
“Millet gerçeği görüyor”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, operasyonun siyasi bir gözdağı olduğunu belirtti. “Bu gözaltılar, hukukun değil, iktidarın yargı sopasıyla yürüttüğü bir korkutma operasyonudur. Ama boşuna çabalıyorlar. Millet neyin ne olduğunu çok net görüyor,” ifadelerini kullandı.
“Darbe girişimi başarısız olacak”
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, yaşananları halk iradesine karşı bir darbe girişimi olarak nitelendirerek, “Belediyelerimize yapılan bu siyasi hamleler karşısında hukuk ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Kazanan yine halk olacak,” dedi.
“Siyasi rövanş ve gündem saptırma”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise operasyonların İzmir’deki kalabalık mitingin hemen ardından geldiğine dikkat çekerek, “Bu bir soruşturma değil, siyasi intikam. Yargı, yürütmenin aracı haline gelmiş durumda. Yerel seçimlerde halkın desteğini alan Ekrem İmamoğlu’nu itibarsızlaştırma çabası açıkça ortadadır,” dedi.
“Anayasa ihlal ediliyor”
Tanal ayrıca yaşananların sadece siyasi değil, anayasal bir ihlal olduğunu da vurguladı:
- Yerel yönetimlerin özerkliği (Anayasa md. 127)
- Seçme ve seçilme hakkı
- Masumiyet karinesi (Anayasa md. 38/4)
bu operasyonla doğrudan ihlal edilmektedir.
