Gazze'deki koşulların insani yardım çalışanları ve siviller için büyük bir endişe kaynağı olduğunu açıkladılar.

Türk Kızılay'ı tarafından yapılan açıklamada,

"Üzülerek belirtmeliyiz ki, Gazze'deki yerel personelimizle iletişim kuramıyoruz. Maalesef hiçbir iletişim kanalı çalışmıyor ve tüm insani yardım çalışanları ile ilgili büyük bir endişe içindeyiz. İnsani yardım çalışanları, sağlık görevlileri ve siviller hedef olmamalıdır. BM Genel Kurulu'nda kabul edilen, Gazze'de "acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes" çağrısına en kısa sürede uyulması gerekmektedir" denildi.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun da konuyla ilgili Twitter üzerinden bir paylaşımda bulundu. Paylaşımında İsrail'in sivilleri korumak ve temel insan haklarına saygı göstermekle ilgilenmediğini belirterek, Gazze'deki sabit hat, mobil telefon ve internet iletişiminin tamamen kesilmesini kabul edilemez bir durum olarak tanımladı. Ayrıca İsrail'in Gazze'yi dış dünyaya bağlayan uluslararası iletişim kanallarını engellemeyi amaçladığına dikkat çekti ve bu uygulamayı açıkça bir savaş suçu olarak niteledi.

Altun, Batı'nın bu saldırılara tepkisiz kalmasını eleştirerek, bu tavrın tarihlerine kalıcı bir leke olarak geçeceğini vurguladı. Filistinlilerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesini şiddetle kınadı ve bu vahşetin derhal sona ermesi gerektiğini belirtti. İsrail'i sert bir şekilde eleştirirken, bu vahşeti destekleyen "büyük güçler" hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu.