12 Aralık 2019 tarihinde merkezi Bucak olmak üzere bölgede haberin, gazeteciliğin bir medya neferi olma yolunda 3 arkadaş yola çıktık. Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde çıktığımız bu yolda heyecanımız da hedeflerimiz gibi oldukça büyük.  
Bucak ve Burdur gibi siyasetin ve ticaretin sadece bir iş olmak dışında yaşam tarzı olduğu bu topraklarda aldığımız sorumluluğun da ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu zorlu yolda bize olumlu ya da olumsuz eleştiri yapan ve eleştirileri ile bizim daha doğru bir yerde olmamızı isteyen tüm okurlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Tabi ki bu yolda en önemli teşekkürü ustalarımıza yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bundan önce ekmeğini yediğimiz, onlardan çok şey öğrendiğimiz kıymetli büyüklerimiz, İbrahim Nanecioğlu ve Mustafa Tulum başta olmak üzere Bucak’ta basın ve medyada birlikte çalıştığımız tüm ustalarımıza bu vesileyle bir kez daha teşekkürü bir borç biliyoruz. 
Yayın hayatımıza başladığımız günlerde, günümüzde hastalıkların geçmiş olsun dileklerinin, düğünlerin hayırlı olsun tebriklerinin, doğum günlerinin kutlu olsun isteklerinin sosyal medyadan kutlandığı şu zamanlarda bize değer vererek zaman ayırmış, işyerimize çiçek yollama nezaketi göstererek bizleri cesaretlendirmiş dostlarımıza bir jest yaparak sosyal medya hesaplarımızdan teşekkür etmeyi kendimize bir görev edindik. En azından hala böyle güzel bir geleneğin devam ettirildiğini de duyurmak bizce yine bir gazetecilik örneği olsa gerekti. Bu da kusurumuzsa affola.
Gazetecilik “ustalarımızdan da öğrendiğimiz üzere” büyük sorumlulukların alındığı, toplumun kanaat önderi olarak yeni projelerin imzasının atıldığı ve en önemlisi sivil toplum kuruluşları ile toplum arasındaki en büyük köprünün kurulduğu “gazete millet içindir” düşüncesinin vücut bulduğu yerdir. Bu düşüncelerle gazetemizin misyonu ve vizyonunu tanıtmayı amaçladığımız bir lansman gecesi planladık. Bu geceyi de Türkiye’de ve hatta dünyada birçok ödül törenini gerçekleştiren gazete radyo ve televizyon gibi medya kuruluşlarını da örnek alarak bölgemizde ve hatta ülkemizde ticari anlamda adından söz ettiren, bu yönüyle çevre illerde ulusal düzeyde ün yapmış büyük firmalar olarak ülke ekonomisine katkıda bulunan ve tüm bu meziyetlerin başladığı güzel ilçemiz Bucak’ımızda bir ödül töreni düzenlemeyi düşündük. Böylece hem sivil toplum kuruluşlarımız Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile çalışan, üreten esnaflarımız arasında bir köprü olmayı hedefledik. 
Yapacak olduğumuz ödül töreninin yansımaları bizi ziyadesiyle memnun etti. Takip ettiğimiz, izlediğimiz birçok ödül töreninde yarışmaya katılan isimler organizasyonu yapan gazete tarafından belirleniyordu. Biz böyle bir belirlemenin adaletli olmayacağını düşünerek yine siz değerli okurlarımızdan adayları da siz belirleyin diyerek yardım istedik. Gösterdiğiniz ilgi ve alaka için teşekkür ederiz. 
Bu süreçte yapmak istediğimiz organizasyonun bizim düşüncelerimizin tam tersine olumsuz bir etkisi olacağı düşüncesiyle bizi uyaran ve daha sağlam adımlar atmamız gerektiği konusunda eleştiren okurlarımız da oldu. Ancak biz aynı topraklarda yaşadığımız, aynı havayı teneffüs ettiğimiz her gün yüz yüze baktığımız insanlarımızın birbirine düşmesi, ekonomik olarak kötüleşmesi, birilerini onore edip başkalarını incitmek gibi niyetlerle bu organizasyonu yapmamız mümkün mü? 
“Yılın Enleri” ödül töreni ile Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin dediği gibi “yeni şeyler söylemek lazım” ilkesini harekete geçirip Bucak’ta daha önce yapılmamış yeni bir organizasyon yapıp bu organizasyonu geleneksel hale getirmeyi amaçladık. Yapacağımız organizasyonun yarışma kısmında sadece küçük esnaftan oluşan 40 kategori olacak ve her bir kategoride en az 5 işletme yarışacak. Sonuç olarak toplamda 200’den fazla işletmenin adı neredeyse 3 hafta boyunca insanların ağzından kulaklara, gözlerinden akıllara kazınacak. 
Düşündük ki belki bugüne kadar radyoya televizyona gazeteye hiç reklam vermemiş, verememiş! emektar esnaflarımız zamanın kapitalist düzeninde kendilerine bir yer edinirler. 
Düşündük ki, belki enflasyonla topyekün mücadeleye giriştiğimiz şu zamanlarda dört bir tarafımızın büyük avmlerle sarıldığı gerçeği ortadayken, büyük şehirlerde yan komşusunu tanımayan esnafların olduğu çağımızda Bucak gibi hala komşusunun derdiyle dertlenebilen bir yerde esnaflarımıza bir taze kan, yeniden bir heyecan kazandırabiliriz.
Düşündük ki, yarışma kategorisi dışında 40 yılı aşkın süredir çalışan kadim esnaflarımıza emeklerinin bir nişanı olarak anmalıklar vererek onları onurlandıralım. 
Düşündük ki! O ya da Bu olmak yerine hep beraber olalım “BİZ” olalım düşüncesiyle uzun zamandır hasret kaldığımız sosyal bir organizasyonda aynı şehrin üretenleri ve çalışanlarına köstek olmak yerine destek olalım, gülelim, eğlenelim ve birbirimizi alkışlayabilelim.
Düşündük ki! Aylardır kirasını ödemekte zorlanan esnaflarımıza yapacak olduğumuz bu organizasyonla destek olup gazete, dergi ve sosyal medya hesaplarımızdan destek olalım. Böylece tanınırlıklarını artıralım.
Düşündük ki! Her açıdan hassas bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde esnaflarımızı birbirine düşürmemek için sosyal medya üzerinden okurlarımızın verecekleri oylarla belirlenecek bu yarışma sonuçlarını noter huzurunda açıklayarak kesinlikle bir taraf olmayalım ya da birilerinin ekmeğine yağ sürmeyelim.
Evet hala çırağız, hala genciz, hala acemiyiz, hala yolun başındayız. Ama geçmişten öğrendiğimiz şeyler var. Çünkü Bucak geçmişten bugüne kadar nice güzel, nice tatlı, nice hoş ve en önemlisi nice nüktedan isimler çıkarmış bir yerdir. Bir seçim döneminde adı hala efsane gibi nesilden nesile aktarılan Halil Emmilerin, Zeki Beylerin memleketidir. Bucak Cumhuriyet Caddesinden tutun da Pazar Camisinin önünde kurulan pazar yerindeki dükkanlarda birbirlerine yaptıkları şakalarla hoşgörü örneği olarak ustaların çıraklara anlattıkları hikayelerin yaşandığı yerdir. Bucak Ali Dayı’nın Akbank Müdürüyle yaşadığı av maceralarının anlatıldığı yerdir. Bucak Bekir Sayın gibi, Matbaacı Hüseyin gibi nüktedanların yaşadığı, sanayisinde hala dilden dile gezen egzoz bilyesi arayan çırakların olduğu yerdir. Bu kadar güzelliğin kimseyi kırıp dökmeden yaşandığı bu memlekette geçmişe özlemle böyle bir organizasyonun hayalini kurarak gerçekleştirmek istedik. 
Çok kıymetli okurlarımız ve saygıdeğer Bucaklılar, gelin bu hayalimizi gerçekleştirirken bu güzel düşüncelerle anılarımızda tatlı bir tebessüm bırakacak bu organizasyonumuzu birlikte başaralım. Bir olalım, Birlik olalım, BİZ olalım. 
Son olarak kıymetli abimiz, ustamız eleştirilerini ve önerilerini dikkatle takip ettiğimiz Sayın Osman Oktay abimizin de bir önerisi vardı. Eğer ciddiyse ona özel olarak yeni bir kategori açabiliriz.