İddianameye göre, Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi tanınmış isimlerin de aralarında bulunduğu toplam 21 mağdurun ortaya çıkmasıyla dava genişledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, banka şube müdürü Seçil Erzan, yüksek getiri vaadiyle özel ve güvenilir olduğunu iddia ettiği "Fatih Terim Fonu" adı altında bir dolandırıcılık şebekesi kurdu. Mağdurlardan Deniz Güzel ve Nuray Şengüler'in ifadelerine göre, Erzan, kendisine toplamda 10 milyon lira ve 56 bin 600 dolar vererek paralarını teslim aldı.

İddianameye göre, Şengüler, eşinin hastalığı sebebiyle acil paraya ihtiyaç duyduklarında Erzan'ın yönlendirmesiyle fon adı altında paralarını teslim etmiş. Erzan, mağdurlara yatırımlarının karşılığında büyük getiriler vaat ederek, sözde özel bir fona yönlendirdiği paralarla dolandırıcılık yapmış.

Erzan'ın toplamda 21 mağdurdan 312 bin dolar alarak sahtecilik suçunu işlediği ve özel belgede sahtecilik yaptığı ifade ediliyor. Mağdurlardan Deniz Güzel'in 125 bin dolarını da yatırım yapacağı vaadiyle alarak dolandırdığı belirtiliyor.

Müşteki Nuray Şengüler'in verdiği ifadesine göre yer verilen iddianamede şu ifadeler yer alıyor:

’Yaklaşık 15 yıldır bankanın müşterisiyim. Seçil Erzan’ı şubeye müdür olarak atandığından beri tanırım, yaklaşık 10 yıldır kendisini tanımaktayım. Eşim eczacılık işleriyle uğraşmaktaydı, bu sebeple bir miktar birikimimiz vardı. Eşim hastalığı sebebiyle yatalak vaziyettedir. 2022 Ocak aylarında hastane masrafları için para çekmek üzere bankaya gittiğimde Erzan ile görüştüm. Bana ‘Nuray abla çok hastane masrafın oluyor, paran hesabında eriyor, gel paranı bankanın özel ve gizli fonuna yatıralım, giriş için 100-150 milyon gerekli ancak ben müdür olduğum için seni bu fona sokmaya çalışacağım, gerekirse ben sana borç para veririm, kafana takma’ dedi. Böylece teklifi kabul ettim. 5 milyon lira ve 56 bin 600 dolar paramı Erzan’a elden teslim ettim. Oradan ayrılarak paranın vade gününü beklemeye başladım. Sonrasında şubeye gidip paramı sorduğumda bana anlamadığım bankacılık terimleri kullanmaya başladı. O tarihlerde eşimin ailesinden miras kalan Gedikpaşa’da bulunan iş hanının satılma süreci vardı. Erzan da bu süreçten haberdardı. İş hanı satıldı, payımıza 5 milyon lira düştü, bunu da elden teslim ettim. İlk verdiğim para ve son verdiğim parayı toplu şekilde 40 milyon lira olarak geri alacağımı söyledi. Malvarlığımızı bu şahsa teslim ettim, eşim yatalaktı ve paraya ihtiyacımız oluyordu. Toplamda 10 milyon lira ve 56 bin 600 dolar paramı Erzan’a verdiğim için mağduriyetim vardır’’

Bu gelişmelerle birlikte, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen birleştirme talebiyle iddianamenin kabul edilmesiyle Seçil Erzan'ın davasında mağdur sayısı 21'e yükselmiş oldu. Davanın gelişmeleri ve mağdurların durumuyla ilgili gelecek adımların takibi devam edecek.

Kaynak: İHA (İhlas Haber Ajansı)