İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlere destek için sahada çalışmalara katılan başta İçişleri Bakanı olmak üzere bakanların seçim çalışmalarında görev almasına tepki gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cendere Yaşam Vadisi 1. ve 2. Etap Gezisi sırasında basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Türkiye'de siyasetçi ve kamu yöneticilerinin millete ait olma ve milletin parasıyla iş yapma hassasiyetiyle hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Kendilerinin ne bir parti devleti ne de bir parti belediyesi olduklarını belirten İmamoğlu, seçilmiş veya atanmış herkesin millete hizmet etme sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Bir basın mensubunun, "Seçimi kazanmanız durumunda bu Türkiye'ye nasıl bir mesaj olacak?" şeklindeki sorusuna ise İmamoğlu, "Gayet güzel bir mesaj olacak. İçi demokrasi dolu, milletin dediği olur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yanıtını verdi.

"Beni değil kendilerini kötülüyorlar"

AK Parti'nin İstanbul adayı Murat Kurum'un "İstanbul depreme hazır değil?" yorumlarına ilişkin İmamoğlu şunları söyledi: 

"Sanki Ekrem'in elinde sihirli değnek var. Siz 99 depreminden bu yana 20 senedir bu şehri yönetiyorsunuz, bunun 17 senesinde iktidarsınız, Türkiye'yi yönetiyorsunuz, hiçbir şey yapmadınız. Beni kötüleyerek kendini kötülüyor acemi aday. Onun için birlikte düzeltelim diyoruz"

Bakanların sahaya inmesi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın AKP'nin seçim çalışmalarına katılması da sorulan İmamoğlu, şunları kaydetti:

Eskiden Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı seçim dönemlerinde bağımsız olsun diye istifa ettirilir, bürokrasiden insanlar atanırdı ki hak, hukuk çiğnenmesin. Nereden nereye... Demokrasiye bak, gitti! 17-20 tane bakan, topunuz gelin ne olacak! Dükkan gezerek oy istiyorsun. Yazık, üzülüyorum. Zor durumda, Allah yardımcısı olsun. Talimat gelmiş ne yapsın, yoksa koltuğundan olacak. Af isteyecek. Üzülüyorum.Kasap dükkânı bilmem ne dükkânı gezerek oy istiyorsun, üzülüyorum kendisine, yazık, zor durumda Allah yardımcısı olsun, talimat gelmiş gidecek ne yapsın? Yoksa koltuğundan olacak af isteyecek. Öbürlerine üzülüyorum. Ya bu kadar insan yok edilir mi? 

Bugün sayın cumhurbaşkanının bu ülkeye yaptığı en büyük kötülüklerden biri kendi yakın çevresindeki yetenekli insanları bile çürütüyor olması. Onları bitap etti. Bizi bırak işimizi yapalım bizi niye yolluyorsun kasap dükkânına oraya buraya. Bakanları niye zor durumda bırakıyorsun? Kamu yöneticisi onlar. Her şeyi birbirine karıştırdı. 

Onun için bu sadece bir yerel seçim değil bu mesele bir demokrasi, kamu ahlakı meselesi. Ben sonuna kadar dilimin kemiği niye olsun, milletten aldığın vahları duyurma sorumluluğum var. Sus pus olayım falan olmaz öyle şey. Ben 16 milyon insanın temsilcisiyim, bütün haksızlıklara hak ettiği cevabı vermekle yükümlüyüm.

Kaynak: HABER MERKEZİ