Şu veya bu gerekçeyle uzun zamandır finans konusunda yazmıyorum..
Gel gör ki, yaşanan kriz üzerine çözüm önerisi sunmak benim açımdan kaçınılmaz bir görev oldu..
Bu işlerin nasıl döndüğü malumunuzdur ancak kısaca bir anımsatma yapayım..
Üretim için ithalat yapılır..
Enerji (petrol-doğalgaz vs.) için ithalat yapılır..
Ve ödenmesi gereken borç için..
Kısaca hepsi için ne lazım?
Dünya rezerv parası olan DOLAR..
Peki, bizim ülkenin dolar getiren mal ve hizmet üretimi nedir?
Tarım üretimi,
Sanayi üretimi,
Teknoloji üretimi,
Ve en önemlisi TURİZM..
Dünyada CORONA virüsü yüzünden ne üretim var ne de tüketim. Sadece hayatta kalmak üzere temel ihtiyaç giderleri var..
CORONA rağmen her şeyi üretsek bile ihracat yapacak ülke bulmak mümkün değil, çünkü neredeyse tüm ülkelerin hava-kara sınırları kapalı..
Turizm ise faciadır..
Neden?
Çünkü bırakın ülkeler arası seyahati, insanlar bulundukları şehrin içinde bile seyahat edemiyor..
Peki, ülkemizin acilödenmesi gereken, hazine taahhütlü olan projeler için ve diğer yükümlülükler için 20-25 milyar dolara gereksinimi var diyelim..
Nereden bulacağız?
Sırasıyla kaynakları sayalım:
-IMF defteri açılmamak üzere kapandı..
-Katar, Çin, ABD gibi ülke merkez bankalarından kısa vadeli borçlar mümkün mü?
Uğraşılıyor ama zor görünüyor..
Çare ne kaldı?
Bence kim ne derse desin özel ve tüzel TDH sahiplerinin meblağlarının yüzde 25’ine geçici olarak el konulmalı ve belli bir süre sonra faiziyle birlikte iade edilmelidir..
Halen 200 milyar dolara yakın TDH (Döviz Tevdiat Hesabı) vardır. Bunun yüzde 25’i 50 milyar dolara tekamül eder ki bu da ülkemizin en az 1-2 yıl soluk almasıdır..
Sonuçta ülkenin bekası için bu para gerekliyse herkes biraz fedakarlık edecektir. Kaldı ki kimsenin parası gasp edilmiyor, geçici vadeyle ve faiziyle borç alınıyor..
Bana göre mücbir sebepler, mücbir kararlara yol açar..
İşte ezberler dışında kimsenin çözüm üretmediği soruna; ben böyle bir yol öneriyorum..
Bir dahaki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıklı kalın!
SOKAK GAZETECİSİ
Ömer Özdamar
