DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "AK Parti, MHP ve DEM olarak bu yolu birlikte yürüme kararı verdik" açıklamasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Buldan, bu açıklamanın yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bu bir siyasi ittifak değil, süreç ittifakıdır” dedi.
"Konuşmayı değerli ve yapıcı buluyorum"
Buldan, Erdoğan’ın AK Parti’nin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı “kapsayıcı, sahiplenici ve yapıcı” olarak değerlendirdi. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında devletin geçmişteki hatalarına dair özeleştiride bulunmasını da önemli bulduğunu söyleyen Buldan, “Devletin faili meçhullerden, köy yakmalardan, Kürtçenin yasaklanmasından bahsetmesi çok kıymetliydi. İlk kez bu kadar açık ve sahiplenen bir konuşma yapıldı” ifadelerini kullandı.
“Bu ittifak, çözüm süreci odaklı bir birlikteliktir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AK Parti, MHP, DEM bu yolu yürümeye karar verdik” sözlerine açıklık getiren Buldan, bu ifadenin siyasal anlamda bir ittifak olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. “Bu bir süreç birlikteliğidir. Herkesin siyasi çizgisi bellidir. Burada önemli olan, çözüme odaklanmış bir ortaklaşmadır” dedi.
“Süreç uzarsa provokasyon riski artar”
Sürecin hızla ilerlemesi gerektiğini belirten Buldan, TBMM’de kurulacak komisyonun bir an önce faaliyete geçmesi çağrısında bulundu. “Süreç uzadıkça provokasyon riski artar. Yasaların çıkarılması ve Meclis'in açılmasıyla sürecin hızlıca hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Buldan, Erdoğan’ın özeleştirisinin devam etmesi gerektiğini savunarak, “Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınlarının mücadelesi yıllardır sürüyor. Hâlâ çocuklarına, mezarlarına ulaşamayan anneler var. Bu konuda artık somut adımlar atılmalı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’deki Kürtler için sarf ettiği “Onlar da bizim meselemizdir” sözlerine de değinen Buldan, bu mesajı olumlu bulduğunu ancak Suriye ve Rojava konularının ayrı bir başlık altında ele alınması gerektiğini ifade etti. “Rojava’da yaşananlar tüm Kürt halkını etkiliyor. Orada da çözüme yönelik adımların atılması şart” değerlendirmesinde bulundu.