Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde, Tarım ve Orman Bakanlığına bir kez daha seslendi. Bitkisel ve hayvansal üretim sektörünün, yüksek maliyetler altında can çekiştiğini, kendilerine uzanacak bir el beklediğini aktaran Gündüzalp, “Onların tek mesleği çiftçilik. Bakmakla yükümlü oldukları eşleri, çocukları var. Meslekleri ellerinden alındığı taktirde, geçimlerini nasıl sağlayacaklar. Avrupa çiftçisine değil, kendi çiftçimize sahip çıkalım” dedi. 

Gerek pandemi gerekse döviz kuruna bağlı artan girdi girdi maliyetleri nedeniyle hayvancılıkla uğraşan üreticilerin, oldukça zorlu bir süreçten geçtiğini, hatta üretimin durma noktasına geldiğini aktaran Borsa Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, “2020 yılı başından bu yana, kesif yem fiyatları yüzde 35-40 civarında, saman, mısır silajı ve yonca otu ise yüzde 30 ila 50 oranında zamlandı. Yapılan bu zamlar, üreticiye para kazandıramazken, üretmek için tereddütte bıraktı. Zamlar altında ezilen et ve süt üreticisi, Temmuz başlarında fiyat artışı beklerken yine kaderine terk edildi” şeklinde konuştu. 

Tarım sorunun, aslında bugünün sorunu olmadığının altını çizen Gündüzalp, “Ülkemizde rayına oturtulmuş bir tarım politikası yok. Bu en büyük sorunlardan bir tanesi. Bu sorunu sürekli dile getirmemize rağmen, Tarım Bakanlığı hala daha orta ve uzun vadeli bir politika geliştiremedi. Dolayısıyla piyasada arz-talep dengesi ve fiyat istikrarı sağlanamadı. Üreticinin girdi maliyetleri artarak devam etti. Hal böyle olunca ithalat kapısı açıldı, yabancı ülkelerin çiftçilerine para kazandırıldı. Uygulanan ithalat politikası, sistemi düzeltmenin aksine, ülke ekonomisini ve çiftçisini daha da zora soktu” şeklinde konuştu. 

2003-2019 yılları arasında 5 milyondan fazla sığır ithalatı yapıldığını ve bunun karşılığında 6 milyar 764 milyon dolar ödendiğini vurgulayan Gündüzalp, “Sonuç olarak, Türk çiftçisi bir nevi kaderine terk edilmiş oldu. Onların üretebilmesi, diğer ülkelerin çiftçisiyle rekabet edebilmesi için engelleri ortadan kaldırmamız lazım. Çiftçinin önündeki iki engel, tarımsal üretim planlamasının olmayışı ve girdi maliyetlerinin yüksekliği. Bu iki sorunu ortadan kaldırdığımızda, tarımda gerçekten Avrupa’nın lideri haline gelebiliriz” dedi. 

Üreticinin desteklenmediği takdirde, önceki yıllarda olduğu gibi milyonlarca ineğin kesime gitmesinin kaçınılmaz olacağının altını çizen Gündüzalp, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü, “Büyükbaş hayvan sayısı azaldığında yıllardır devam eden ithalat kapısı her zamankinden daha fazla açılacak ve Türk çiftçisi yine en büyük zararı gören kesim olacaktır. Bakanlığın acil şekilde tarım sektörünün sorunların kulak vermesi, tarım politikası ve girdi maliyetlerine esaslı bir şekilde kafa yorması gerekmektedir. Aksi halde, üreticisi mutsuz olan Türkiye’de, tarımdan kaçış daha da hızlanacaktır.”