Burdur'un Gölhisar ilçesinde bulunan Gladyatörler şehri" olarak da bilinen Kibyra Antik Kentinde belgesel çekim sırasında yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında tarihi 6'ncı yüzyıla dayandığı tahmin edilen bir taş mezar bulundu. Yapılan titiz çalışmalar sonucunda mezarın içerisinde 45-50 yaşlarında din görevlisi olduğu düşünülen bir erkeğe ait bir adet iskelet çıktı.

Burdur'un Gölhisar ilçesinde bulunan ve "Gladyatörler şehri" olarak da bilinen Kibyra Antik Kenti, insanlık tahine ait gizemleri ile dikkat çekiyor. Ardıç ve sedir ormanlarıyla kaplı bin 350 metre yüksekliğe kurulmuş, Gölhisar ovasının batı yamacına hakim 2 bin 300 yıllık Kibyra Antik Kenti, 2006 yılında başlatılan arkeolojik kazılarla tarihe ışık tutuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile hazırlanan "Geçmiş izinde "belgesel programının çekimleri esnasında yapılan kazı çalışmalarında 6. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen insan iskeleti çıktı. Antik kentin kilise bölümünde orta çıkan taş mezarda bulunan iskeletin bir din görevlisine ait olduğu düşünülüyor. Geçen bu uzun zaman diliminde aşınarak parçalar haline gelen din görevlisi iskeletinin veba hastalığı dolayısıyla parçacıklar haline geldiği tahmin ediliyor.

Veba Hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile hazırlanan "Geçmiş izinde "belgesel programını hazırlayan ve sunan Nuray Karadeniz, "Kibyra Antik Kentinde belgesel çekimimizde kentin Kilise bölümünde yapılan kazı çalışmalarında Arkeolog arkadaşlarımız bir taş mezar buldular. Taş mezarda bulunan iskelet buluntularının bir din görevlisine ait olduğunu tahmin ettiler. Bulunan iskelet parçacıklar halindeydi ve bu hale gelmesinde o dönemde yaşan veba hastalığına bağlı olarak meydana geldiği ilk izlenimler olarak tahmin edildi. Yaptığımız araştırmalarla Anadolu'nun yarısında kral jüstinyen döneminde ciddi bir veba hastalığı yaşanmış. Veba hastalığından yaşamını yitiren kişi din görevlisi ise kiliselere ve ibadethanelere gömülürmüş" diye konuştu.

İnsanlık tarihine ışık tutan bir çalışma

Belgesel çekimlerinde arkeologların çalışmalarına tanıklık ettiğini belirten Karadeniz, "Kemikler un ufak olmuştu ve büyük derece salgın hastalığın bir insan vücudunu ne hale getirebileceğini bu parçacıklardan anlayabiliyoruz. Bu belgesel çalışmamızda da insanlık tarihinin sağlık olarak hangi dönemlerden geçtiğini gözler önüne sermiş olduk. Bulunan iskeletin teknik ekip tarafından inceleme çalışmaları devam ediyor. İnsanlık tarihinin geçmiş izlerine ışık tutma anına şahit olduk, bu yönde çalışmalarımıza devam edeceğiz" diye konuştu.