Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir. Bunu yapmak zorundayız” dedi ve ekledi “Bugün başlattığımız komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum” diye konuştu.

Bakan Bilgin " Türkiye imkanlara sahip bir ülkedir. Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in açıklamalarından satır başları;

Türkiye geçtiğimiz Aralık ayı sonunda tarihi bir Asgari Ücret sözleşmesine imza atmış bulunuyordu. Bundan tüm toplum memnun olmuştu. Asgari ücret başkanın da vurguladığı gibi sadece asgari ücretle değil toplumsal etkileri olan bir ücret birimidir. Asgari ücretin üstünde çalışanlar da ücretlerini yukarı doğru çekmek zorunda hissettiği hiyerarşik yapı var. İşverenler bu düzenlemeyi yapmak zorundadırlar. Bugün pandemiden sonra büyük bir sorunla karşılaştık. Dünya büyük bir sorunla karşı karşıya.

ENFLASYONUN GERÇEK SEBEPLERİNİ GÖRÜYORUZ

Emtia, ulaştırma zincirlerinin kopması şeklinde biçimlendi. Bunun Türkiye'ye yansımaları daha fazla oldu. 50 milyar Dolar enerji kaynaklarına ayrılan para bu sene 100 milyar doları geçmiş durumdadır. Nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu 50 milyar dolarlık fark üzerinden görmek mümkün. Dövizdeki dalgalanmanın ekonomideki negatif etkisini baz aldığımızda enflasyonun gerçek sebeplerini görmemiz mümkün.

Herkesin bileceği gibi enerji kaynaklarının düzenlenmesi kendi irademizle yapmamız mümkün değil. Petrol 40 dolardan 120 doların üzerine çıktığı dönemden geçtik.

Türkiye'nin yakaladığı 7.3'lük büyüme Türkiye'nin üretim gücünün arttığının göstergesidir. Büyümenin iç talebe doğru değil, ihracata dayalı bir büyüme olmasıdır. Bu üretimdeki gücümüz Türkiye'nin gelecekte bu sorunları aşmasına dönük sağlıklı bir pencere içerisinden bakılmasının kaynaklarını göstermektedir. Enflasyon var ama biz enflasyonu üreterek, ihracat yaparak aşacağız. Döviz üreterek aşacağız.

MAAŞLARA POZİTİF ETKİ YAPACAKTIR

Enflasyonun gelir dağılımını bozucu etkisi. Gelir dağılımını etkileyen iki mekanizma vardır. Rekabetçi piyasa ortamı muhtelif sektörler arasındaki rekabetin düzenleyici etkisiyle çözülür. Çalışanlar enflasyon karşısında kendi gelirlerini değiştiremediği için sosyal devlet devreye girmelidir. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi koruyacak sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Hep asgari ücretin normal sürede toplanması gerektiğini söylemiştim. Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır.

YARIN SONUÇLANACAĞINI ÜMİT EDİYORUM

Türkiye'nin ilk 1000 içerisindeki örgütlü işyeri sayısı yüzde 13-14'tür, bu çok ciddi sorundur. Türkiye'nin emekçilerinin örgütlenmediği zaman ücretler asgari ücret düzeyine sıkışıp kalmaktadır. Bunun için örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmayla ilgili engellemeleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz. Yasal engelleri, gerekçeleri öne süren işletmelerin negatif tavrını aşacağız. Bütün Türkiye'nin bilmesi lazım, Çalışma Bakanlığıyız, çalışanlarımızı korumak zorundayız. Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyeti yıkmamız lazım.

Bugün başlattığımız çalışmaların yarın sonuçlanacağını umut ediyorum. Çalışanlarımızı ülkemizi memnun eden bir sonuç alırız.