Türkiye'nin önemli endemik alanlarından biri olan Antalya'nın Konyaaltı ilçesine bağlı Hisarçandır bölgesinde, geniş ormanlık alanlara kurulmak istenen patlatmalı kalker ocağına karşı köylüler büyük bir mücadele başlattı.
Büyükşehir yasası öncesinde köy statüsünde olan Hisarçandır, tarihi ve turistik Likya Yolu'nun içinden geçtiği, zengin su kaynaklarına sahip ve AFAD tarafından heyelan bölgesi ilan edilmiş stratejik bir konuma sahip. Aynı zamanda Türkiye'nin en önemli endemizm merkezlerinden biri olması, bölgenin ekolojik hassasiyetini daha da artırıyor.
Bir şirketin, 2026'da sona erecek işletme ruhsatı bitmeden önce, patlatmalı üretim izni alarak ruhsat süresini fiilen uzatmaya çalıştığı belirtiliyor. Bu durum, bölge halkını ve çevre aktivistlerini harekete geçirdi.
"Patlatmalı Taş Ocağına Hayır!" Kampanyası Başlatıldı
'Hisarçandır Köylüleri Tehlikenin Eşiğinde: Patlatmalı Taş Ocağına Hayır' başlığıyla ortak bir açıklama yapan bölge halkı, yıllar önce bu ocağın ruhsatını iptal ettirdiklerini hatırlatarak, bölgenin yeniden tehdit altında olduğunu vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu bölge Bakanlar Kurulu kararı ile özel afet bölgesi ilan edilmiş. Likya Yolu'nun geçtiği, Antalya-Kumluca arasındaki Altınyaka yoluna sadece 5-6 metre mesafede ve Türkiye'nin en önemli endemizm merkezlerinden biri. Şirketin işletme ruhsatı Kasım 2026'da sona erecek olmasına rağmen, şimdi yaptığı 'patlatma paterni ilavesi' başvurusuyla yalnızca dinamitli üretime geçmek değil, aynı zamanda ruhsat süresini fiilen uzatmak istiyor."
Köylülerin Talepleri
Hisarçandır köylüleri, patlatmalı kalker ocağının açılmaması için net taleplerde bulunuyor:
- Patlatma paterni ilavesi başvurusu kabul edilmesin.
- Kalker ocağının ruhsat süresi kesinlikle uzatılmasın.
- Ruhsat süresi dolduğunda alan tamamen kapatılsın ve doğa rehabilite edilsin.
2010 yılında açtıkları davayla taş ocağının ruhsatını iptal ettiren köylüler, yıllar sonra benzer bir tehditle karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.