İsrail işgali altındaki bu köyde büyüyen Tamimi, çocuk yaşta İsrail askerlerine karşı gösterdiği direnişiyle uluslararası bir üne kavuştu.
Tamimi'nin ilk eylemi, 2012 yılında henüz 11 yaşındayken bir İsrail askerini yumruk atmakla tehdit etmeye çalışmasıydı. Bu olaydan sonra Türkiye'de Başakşehir Belediyesi tarafından "Hanzala cesaret Ödülü"ne layık görüldü.
2016 yılında ise erkek kardeşini taş attığı gerekçesiyle gözaltına almaya çalışan askerlerden kurtarmaya çalışırken gözaltına alındı.
Tamimi'nin en dikkat çeken eylemi ise 15 Aralık 2017 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması sonrasında çıkan protestolarda yaşandı. Bu protestolarda Tamimi, silahlı iki İsrail askerine bağırırken, vururken ve tekme atarken görüntülendi.
Bu olaydan sonra Tamimi, İsrail tarafından gözaltına alındı ve 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tamimi'nin tutuklanması, uluslararası toplumda büyük tepkilere yol açtı. Uluslararası Af Örgütü, Tamimi'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Tamimi, 29 Temmuz 2018 tarihinde serbest bırakıldı. Ancak, serbest bırakılmasından sonra da İsrailli yetkililer tarafından baskı görmeye devam etti.
4 Nisan 2018 tarihinde Tamimi'yi sorgulayan iki İsrailli görevlinin, Tamimi'ye taciz ve tehditlerde bulunduğu bir video yayımlandı. Tamimi, bu kişiler hakkında dava açtı.
Ahed Tamimi, Filistin davasının uluslararası alanda sembol isimlerinden biri haline geldi. Tamimi'nin eylemleri, İsrail işgali altındaki Filistinlilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmeye yardımcı oldu.
