Türkiye Futbol Federasyon dün yabancı sınırı ile ilgili bir yönetmelik yayınladı. 2021-2022 sezonunda 8+6 olmak üzere en fazla 14 ,2022-2023 7+5 olmak üzere en fazla 12 ve 2023-2024 sezonunda ise 6+4 olmak üzere en fazla 10 yabancı uyruklu futbolcu kadroda tutabilecek. Daha evvel defalarca denenip başarılı olunmayan sistem dün yine hayatımıza girdi. Sosyal medyada tepkiler dinmedi. Genel olarak bakınca; ilk 11’de İstiklal marşı okuyan futbolcu yok, alt yapılardan oyuncu yetiştiremiyoruz vs derken bir nevi Türk oyunculara köftiden forma yolu yine açıldı. Avrupa’nın orta sıra ve küme düşme potasında oynayan gurbetçi topçulara büyük paralarla Türkiye de oynama yolu yine açıldı. Türkiye’de biraz parlayan Türk futbolculara hücum edip, yüksek para vererek Avrupa’ya gitmesinin önü kapandı. Takımlar 14 yabancı kadroda tutup, sahada tribünde evde yolda vs farketmeksizin tüm futbolcularını oynatırken; Merih, Çağlar, Zeki, Cenk, Yusuf vs. gibi topçularımız yarışmacı ligin de verdiği avantaj ile Avrupa’nın yolunu tuttu. Yabancı sınırının olduğu sezonlarda ise 300-400 bin euroya oynayan türk ve gurbetçi oyuncular milyonlarca euroya İstanbul takımlarına tranfser olurken, ömürlük sözleşmeler ile hayatlarını kurtardı. Biraz parlayan, kötünün iyisi olan büyük paralara transfer olunca üzerindeki baskı da arttı. Bir kısmı baskıdan bir kısmı kalitesinden dolayı yok olup gitti. Lille şampiyonluğu, Avrupa’ya giden Türk futbolcuların başarısı ortadayken, dünya kulüpleri futbolcularımızı izlerken, ülke puan sıralamasında ukrayna’nın gerisinde kalıp, lig şampiyonumuz bile ön öleme oynayacak duruma gelmişken BEN İSTEDİM BU YABANCI SINIRI gelecek olayı saçmalıktan başka bir şey değil. Bu Türk futbolculara teşvik değil, Türk futboluna ve taraftarına vurulmuş bir darbedir. Bu karar yabancı serbestliğinin meyvesini vermiş olduğu milli takımın avrupada oynayan topçularına hiçbir başarı cezasız kalmaz deme biçimidir. Yıllardır; Hollanda Konya kadar yer agam dünyanın tarımını yapıyor helal olsun diyenler gibi yıllardır Ajax alt yapısı anlatılır durulur. Ajax’ın sahasına, hocalarına, oyuncularına yaklaşım biçimine baktınız mı hiç ? Neymiş efendim alt yapılardan topçu çıkmıyormuş. Yabancı serbest olunca alt yapıdan futbolcu oynatılmıyormuş ? Yasak getirelim de oynasınlar bari. Çözüm dedikleri de bu. Sahalar delik deşik, alt yapı hocaları ucuz paralara çalışıyor, alt yapılarda yeterli saha ve imkan yok, maç esnasında paf takım topçusunun forması yırtılsa yedeği yok, u 21 2 yıldır askıda olup, yerine rezerv lig kurmamışken neyin oyuncusunun yetiştirilmesinden bahsediyorsunuz siz ? Kararı alırken yayıncı kuruluşa ve statları dolduracak, evlerinde izleyecek taraftara sordunuz mu ? Bu karardan sonra yayıncı kuruluşun vereceği para düşerken, borç batağındaki kulüplerin yayın gelirleri nasıl artacak ? Türk futbolunun marka değerini yasaklar ile mi artıracaksınız ? Tüm kulüplerin yabancı sınırı doluyken, daha devre arası 14+2 olmuşken, bu takımlar eldeki futbolcularını nasıl satabilecek ? Önceden ön protokol yapılmamış bir Türk futbolcunun maaşı dünden itibaren 2’ye katlamayacak mı ? Borç batağındaki kulüplerimiz daha ucuz paralara yabancı oyuncu alıp dünyaya satabilirken, ülkemize gelmiş kaliteli yabancı futbolculardan gelişim göstermeye çalışan yerli futbolcularımız varken tek sorun istiklal marşını söylecek ilk 11 futbolcusu mu olmaması mı ? Eee statlarda ve evlerde bizler söyleriz sizler merak etmeyin.<br /> <br /> Ayrıca ülkemizde aynı teknik direktörler sürekli takım değiştirirken, eline parayı almış ‘’ Benim Olucak Fıstık Binicem üstüne Vurucam Kırbacı, Vurucam Kırbacı. Babam çok zengin benim, çuvalla para verir gene de alır ‘’ diyen Sezercik filmin zengin tombiği gibi parası olup bilgisi olmayan ağa babaları başkan olurken, Türk futbolcular kendini geliştirmekten uzak bazı yerli direktörlerin elinde nasıl gelişim gösterecek ? Avrupa’ya transfer olan futbolcularımız, dil, oyun ve profesyonellik anlamında daha fazla gelişim gösterirken darbe vurmak da nedir ? Futbolu yöneten şirket sahipleri kendi şirketlerinde de aynı yasakçı zihniyeti uyguluyor mu acaba ?<br /> <br /> Biz futbolseverler; kendi geliştirmemiş oyun bilgisinden uzak yerli futbolları izlemek istemiyoruz ? Yarışmacı lig ve dünya düzeni varken aynı paralara kaliteli futbolcuları izlemek istiyoruz ? Bizler; kararlar alınırken futbolu bilen içinden gelmiş futbolcu ve teknik direktölerin görüşleri alınsın istiyoruz. Bizler kararlarla değil, alt yapılara yatırımlarla oyuncu yetiştirilemsini istiyoruz. Bizler TFF’nin boş beleş gündemlerle uğraşmak yerine; Türk futbolun yayın gelirlerini, marka değerlerini, futbolu güzelleştirecek işler yapmasını istiyoruz. Sözlerimi Albert Einstein’in ; "Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir" ile bitiriyorum