Genel Sağlık İş Sendikası 3 gün iş bırakıyor

Burdur Devlet Hastanesi önünde pankart açan sağlık çalışanları ile eyleme öncülük eden Genel Sağlık İş Sendika Burdur Başkanı Dr Egemen Gökbolat basın açıklaması yaptı.
İşte o açıklama :
"Değerli Basın Emekçileri ve Emniyet Mensupları
Çok kıymetli sağlık emekçisi sevgili arkadaşlarımız
Sendikamız Genel Sağlık-iş; sağlık emekçilerinin durumunu daha net ortaya koyabilmek için yaptığı, Kriz ve Sağlık Çalışanları başlıklı  araştırma ile ; sağlık çalışanlarının hem aylık düzenli iş geliri, hem de aylık düzenli hane gelirinin alt ve alt-orta düzeylerde olduğunu tespit etmiştir.
Araştırma sonuçlarımız göstermektedir ki:
•    Ekonomik kriz, mevcut koşullarda Türkiye’nin en büyük gerçekliğidir ve krizin etkileri tüm toplumsal kesimler üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. 
•    Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorunu kronikleşmiştir. Pandemi sürecinde sağlıkta şiddet artmıştır. Sağlık çalışanları, şiddete yönelik alınan önlemleri yetersiz bulmaktadır.
•    Sağlık çalışanlarının geneli açısından zaman baskısı ve aşırı iş yükü temel sorunların başında gelmektedir.
•    Nöbet ve fazla mesai uygulamalarında, yasalarla belirlenen sınırların üzerine çıkılmaktadır. 
•    Hekimlerin yaklaşık yüzde 60’ı yurtdışında çalışmak istemektedir. 
•    Sağlık çalışanlarının yaklaşık % 20’ye yakını istifa etmeyi düşünmektedir. İstifa nedenleri arasında başlıca; tükenmişlik, yorgunluk ve gelecek kaygısı yatmakta, ardından daha iyi yaşam ve çalışma koşulları ile yurtdışında çalışma isteği gelmektedir.

14 Mart 2022 tarihinde yapılacağı söylenen / açıklanan iyileştirmelerin, sağlık çalışanlarının taleplerini, beklentilerini karşılamaktan çok uzak ve yıllardır uygulanan ‘’değersizleştirme ‘’ politikalarının paralelinde olduğunu biliyoruz.
Sadece kendimiz için değil, içinde yaşadığımız toplum için de dile getirdiğimiz taleplerimizle ilgili, farkındalık yaratmak ve taleplerimizin karşılık bulabilmesi, sağlık emekçilerinin öneminin bir kez daha anlaşılabilmesi için;  
-    14, 15 ve 16 Mart 2022 tarihlerinde; 
-    Acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak şekilde, ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır.
Genel Sağlık-İş olarak, tüm sağlık emekçileri adına, taleplerimiz;
•    Sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmeli, farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır.
•    Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına Genel Sağlık-İş tarafından hazırlanan, Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır. 
•    Sabit ödeme / performans ödemesi gibi mağduriyete sebep olan ve çalışma barışını bozan uygulamalara son verilmeli; maaş hesaplamasında  taban aylık, TÜİK’in değil, bağımsız araştırma kuruluşlarının belirlediği yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde, kadro derecesine göre maaşlarda kademeli artış yapılmalıdır. 
•    Tüm sağlık emekçilerini kapsayan kademeli ek gösterge artışı yapılmalıdır.  
•    Nöbet ücretleri normal mesai ücretinin 2 katı olacak şekilde ödenmelidir.
•    Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği geri çekilmelidir. 
•    Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ile Ağız ve Diş Sağlığı Hastanelerinde Birim Performans Katsayısı Uygulanmasına son verilmelidir.
•    Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorununun çözümü için haftanın 7 günü, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmelidir.
•    Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı acilen kapatılmalıdır.
•    Tüm sağlık emekçilerine geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir.
•    Covid-19 için tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılmalıdır. 
•    Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmelidir.

Yüzyıl önce yurdumuz emperyalistler tarafından işgal edildiğinde gitmeyen, direnen, ebedi önderimiz Atatürk ile omuz omuza mücadele eden Tıbbiyeli Hikmet Boran’ın yüzyıl sonraki meslekdaşları olarak, ondan aldığımız mirasa sahip çıkacak ve gitmeyeceğiz, direneceğiz; emeğimizin, eğitimimizin karşılığını alana kadar mücadele edeceğiz.

Son olarak sözlerimi günün anlam ve önemine değinerek bitirmek istiyorum.
Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen ve 1919 yılında da tıbbiyeli öğrenci Dr. Hikmet Boran ve arkadaşlarının işgali protesto ettiği, yurt savunmasında hekim hareketinin başladığı gün olan 14 mart tarihinin daha güzel günlerde kutlanması dileğiyle tüm hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum. Teşekkürler..."